23 Ocak 2022 Pazar

Düşünce dünyamızın açmazları

 Türkiye'nin yaklaşık yirmi yıla uzanan AK Parti iktidarı döneminde sağlıktan savunma sanayiine birçok meselenin yaşanan demokratik süreçlerle birlikte önemli ölçüde hallolduğu söylenebilir. Bu son yirmi yılda gerçekleşen "sessiz devrim"in ise yeterince düşünülmediği açık. 1980'den başlayarak AK Parti iktidarının başlangıç yıllarına varana dek ülkede yaşanan kaotik süreçle AK Parti iktidarı döneminde yaşanan görece istikrarlı süreci kıyaslamak da dolayısıyla mümkün olmadı pek.

AK Parti'nin sessiz devriminin neleri nasıl değiştirdiğini göremeyen bir bakış açısının bundan sonra yapılması gerekenlere ilişkin vazıh bir perspektife sahip olamayacağını da bu yüzden vurgulamak gereklidir.

AK Parti iktidarının önemli ölçüde muhafazakâr kesimlerin toplumsal hegemonyasının bir sonucu olduğunu, elitist ve kültürel iktidara karşı toplumsalın yükselişini temsil ettiğini vurgulayan bakış açısıyla şair ve eleştirmen Ali K. Metin, Gelecek Arayışı adıyla kitaplaştırdığı yazıları AK Parti'nin sessiz devrimi ile eriştiğimiz kavşak noktasında gelecekte nelerin yapılması gerektiğine işaret eden bir perspektifi inşa ediyor. Ali K. Metin, böylelikle, AK Partili yıllarda yaşanan sosyolojik, siyasal, kültürel ve ekonomik dönüşümü ve onun sonrasını kavrama noktasında üzerinde durulabilecek bir metinler toplamı ortaya koyuyor.

Yer yer AK Parti'nin genel söylemleriyle uyuşan yanları olduğunu savlayabileceğimiz muhafazakâr/İslamcı siyasetin önünün bugün hegemonya üretememe, değer inşa edememe gibi bir krizle tıkanmış olduğunu ileri süren Ali K. Metin kültür, siyaset ve düşünce dünyası arasındaki geçişkenlikleri çözümleyerek ne tür bir gelecek umabileceğimiz kadar hangi gelecek tasavvurunu inşa etmemiz gerektiğine de işaret ediyor. İktidara atfedilen hükümranlık gücünün kültürel ve entelektüel güçten yoksun kalması halinde herhangi bir gelecek tasavvuru inşa edilemeyeceğini belirten Metin, Muhafazakâr/İslamcı siyasetin yaşadığı en önemli güçlüklerden birini burada, mevcut dünyanın şartlarıyla sınırlanmış bir halde bulunmasında görüyor.

İstikamet beraberliği

Kapsamlı bir dönüşümün "ancak belli bir ruh ve istikamet beraberliği"ni sağlayarak zamanın ruhunu kavrayan/kuşatan bir perspektifle kurulabilecek bir kültürel hegemonya sayesinde mümkün olabileceğini düşünen Metin, Kürt Sorunu'nun tarihsel seyrinden İslamcılığın Türkiye'nin gelecek mücadelesinde nerede olduğuna, Türkiye'deki solun paradokslarından cemaat fobisine, reel siyasetle evrensel değerlerin yüzleşmesinden iktidarın kültürle imtihanına kadar birçok meseleyi ele alıyor. Kitabının son bölümündeki yazılarda emperyalizme karşı bir medeniyet alternatifi geliştirerek kapitalizm-marksizm ikileminden ötede bu alternatifi cisimleştirebilmenin imkanlarını soruşturan Metin, kapitalizmi Batı medeniyetiyle özdeşleştirmeden ele almanın yollarını da göstermeye çalışıyor.

Bir kısmı Star Açık Görüş'te de yayınlanmış yazıların bir araya getirilmesiyle oluşturulan kitapta Ali K. Metin, içsel tutarlılığa sahip, tarihsel ve toplumsal dinamiklere duyarlı bir bakış açısıyla siyaset ve düşünce dünyamızın açmazlarıyla hesaplaşma iradesi gösteriyor.