10 Kasım 2017 Cuma

İmam Maturidi’nin mezhep eleştirileri

Son dönemlerde İslam dünyasında yaşanan şiddetli çatışma ve fikri ayrılıklarının bir yansıması olarak inancımıza müteallik konularda da yoğun bir tartış-ma ortamı içine sokulduğumuz görülüyor. Siyasi düzeyde Sünni-Şii mezhep çatışması doğurmaya yönelik kışkırtmalardan tutun da DEAŞ ve ona benzer bazı terör örgütlerinin kanlı terör eylemlerini sözümona katı Selefi öncüllerle yorumlama, meşrulaştırma hamleleriyle İslam’ı sadece kendilerinin temsil ettiğini iddia etmelerine varan bir fikri kargaşa bu.
Siyasi ve toplumsal hayatımızdaki keşmekeşle birlikte düşünce dünyamızda da bu ilk keşmekeşle etkileşim içinde başka bir keşmekeş yaşandığını söylememiz gerekiyor. İslam düşünce tarihinde Mutezile, Eş’arilik ve Maturidiliğin ortaya çıkmasına sebebiyet veren siyasi kaosları, yorum keşmekeşini hatırlatıyor bir yandan da bu durum. Ehli Sünnet kelamının iki büyük imamından biri olan Maturidi’nin ve onun kelami yaklaşımının o dönemde yaşanan birçok meseleyi çözüme kavuşturduğunu biliyoruz.
Tasavvuf nasıl değerlendirilmeli?
Mutezili kelamcıların adl-i ilahi, hüsn-kubh, beşeri irade vb. konularda yer yer İslam akaidini de çelişkiler ve paradokslar içine sokarak dile getirdiği görüşleri eleştiren ve onlara tam zıt bir şekilde İslam akidesini savunan Eşariliğin oluşturduğu tartışma bağlamına İmam Maturidi’nin yaptığı fikri müda-hale bu tartışma konularının ve tartışmanın nihai çözüm yolunu da işaretliyordu bir yerde.
Diğer yandan günümüzde özellikle Hz. Peygamber’in bize kadar ulaşan uygulama ve sözlerinin dini açıdan bağlayıcılığının olmadığını iddia etmeye varan bazı görüşlerin, yerli yersiz şekillerde bol bol kullanılan tekfir söylemlerinin, tasavvuf anlayışlarının dini yönden nasıl değerlendirilmesi gerektiğine yönelik tartışmaların Türkiye’de son 30 yılda kendine önemli bir alan kazandığına da şahidiz. Buna karşın gerek İslam düşünce tarihinde gerekse Türk toplumunun dini anlama tarzlarında etkisi büyük olan İmam Maturidi ve Maturidilik hakkındaki bilgilerimiz, yakın zamanlara kadar kısıtlı ve yetersizdi. Eşari ile birlikte Ehli sünnet kelamının iki büyük ustasından biri addedilen İmam Maturidi’nin eserlerinin bile son 10 yılda günümüz Türkçe’sine kazandırılmaya başlandığını biliyoruz.
Ehl-i Sünnet inancını sistemleştiren ve geliştirdiği yapı içinde akıl ve insanın özgürlüğüne değer veren bu itikadi mezhebin ve kurucusunun yeterince tanınmamasını ciddi bir eksiklik addedebiliriz. İmam Maturidi’nin kelamda gerek Mutezili anlayışları gerekse Eşari yaklaşımları eleştirerek meseleleri ele alma şeklinde gösterdiği dirayet bugün yaşadığımız birçok fikri soruna da bir çözüm arama yolunda önemli bir örneklik teşkil ediyor.
Eserinde İmam Maturidi’nin hayatını ve kelami görüşlerini genel okur için özet mahiyetinde anlatan Sıddık Korkmaz, onun farklı mezheplerin görüş ve düşünceleri ile ilgili eleştirilerini de daha detaylı ve bağlamı da gözeten bir şekilde bize aktarıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder