2 Ağustos 2024 Cuma

50 yıldaki değişim 500 yıldakinin üzerinde

 Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin eski başkanı ve Oxford Üniversitesi, Bloomsbury, Macmillan gibi dünya çapında önde gelen ve prestijli çeşitli yayınevlerinde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunmuş bir isim Richard Charkin. Charkin yayıncılık dünyasında geçirdiği elli yılı kişisel anılarıyla bezeyerek anlatırken bu elli yıllık süreçte analog yayıncılıktan dijital yayıncılığa sektörün değişen dinamiklerini irdeliyor, bunlara ilişkin okuyucuya perspektifler tedarik ediyor.

1972'den 2022'ye kadarki 50 yıllık bir süreci kapsayan zaman dilimini konu edinen Charkin'e göre bu elli yılda yayıncılık dünyasında yaşanan değişimler önceki 500 yılda yaşanan değişimlere nazaran daha üstün sayılır. Bu 50 yılda ticari, kurgu ve kurgu dışı, akademik ve bilimsel dergiler, tıp kitapları, çocuk edebiyatı, eğitim, sözlükler ve referans kitapları gibi yayıncılığın hemen her türünde çalışan Charkin köklü kurumlarda, aile şirketlerinde, halka açık şirketlerde ve yeni şirketlerde de bulunmuş.

1972'de Harrap adlı aile şirketinde başladığı editörlükten 2022'de Bloomsbury yayınlarındaki son gününe kadar yaşadıklarını aktaran Charkin elli yıl içinde yayıncıların ofislerinin yanısıra çalışanlarının, çalışma kültürünün, iş uygulamalarının ve bunların yanısıra başka birçok şeyin de değiştiğini vurguluyor. Sözgelimi 1972'de Harrap ofisinin duvarları bile sigaradan dolayı sararmışken 2022'de Bloomsbury ofislerinin kesinlikle sigara dumanı kokmadığını belirten Charkin, binanın hemen önünde ya da yanında bile sigara içmenin yasak olduğunu belirtiyor.

Bugün yayıncılığa giriş bariyerlerinin daha kolay atlandığını söyleyen Charkin, 1970'lerin başında Harrap'ta dizgi değişiklikleri çok pahalı olduğu için redaksiyonun çok ciddiye alındığını belirterek kitabın üretim maliyetinin genellikle beş katıyla fiyatlandırılması gibi bir kural olduğunu vurguluyor. Gelişen dijital baskı ve pazarlama teknolojileriyle birlikte start-up kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çeken Charkin deneyimli editörlerin yerleşik şirketlerden ayrılarak kendi işlerini kurabildiklerine işaret ediyor.

Sermaye ile kitap ilişkisi

Yayıncılığın hiçbir zaman sermaye yoğun bir sektör olmadığına dikkat çeken Charkin bu tezini teyit için elli yıl boyunca ister risk sermayedarı ister kurumsal finansör olsun herhangi bir tür üçüncü taraf yatırımcıyla nispeten az işinin olduğunu belirtiyor. Oysa bunun tersine yayıncılığın yatırımı mümkün kılmak için kullanılabildiğini ifade eden Charkin, Pergasmon yayınları örneğini vererek "akademik ders kitabı ve dergi yayıncılığından elde edilen güvenilir kazançlar Maxwell'in spekülasyon yapmasına, daha riskli yatırımlara girişmesine ve diğer sektörlerdeki şirketleri satın almasına imkân sağlamıştı" satırlarına kitabında yer veriyor.

Dijital kültürün, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte yayın pazarlamasının da değiştiğini, artık gerek kitapçı gerekse de kitap eleştirmenliğinin öneminin azaldığını ifade eden Charkin "kitap satışlarında ne fark yaratıyor?" sorusuna tüketici tercihlerini etkileyen asıl unsuru vurgulayarak bir cevap veriyor: "Sosyal medya kampanyası ya da kitabın tanınmış okurlara ulaşması."

Okuyucu alışkanlıklarının değişimi ile yayıncılık anlayışının değişimini, yayıncıların kapıldıkları para kazanma hevesiyle önce süpermarketlerde kitaplarının satışlarına yönelmeleri, ardından süpermarketlerden yaşanan büyük kitap iadeleri gibi sorunlarla karşılaşmaları dijitalleşme sonrası yaşanan kitap yayıncılığının sanattan bilime mi dönüştüğü sorusunu soran Charkin elli yılda yaşanan değişimleri de şöyle özetliyor: Anglo-Sakson yayıncılık dünyasında üst düzey yönetim kademelerinde neredeyse tamamen erkeklerden yüzde ellinin üzerinde kadınlara doğru yaşanan büyük değişim. İşe giriş bariyerlerini aşmada yaşanan büyük değişim. Teknolojik değişim. Artan okuryazarlık. Ulaşılacak pazarın giderek genişlemesi.

Charkin, bütün bu değişimlere rağmen ya da tam tersine onlar sayesinde yazmanın, okumanın ve yayıncılığın geleceğinin hâlâ güvencede olduğunu düşünüyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder