15 Şubat 2024 Perşembe

Son 100 yılın siyasi fikir temsilleri

Osmanlı devletinin son yüzyılında yaşanan ve dağılma, toprak kaybı ile kendini belli eden süreçte bir kurtuluş reçetesi olarak ortaya çıkmaya başlayan çeşitli siyasi yaklaşım ve fikir akımları vardır. Kapitalistleşen Avrupa'nın üstünlüğüne karşı Osmanlı devletini ayakta tutmaya çabalayan ve bunun için siyasi, ekonomik ve kültürel çeşitli çözüm önerileri geliştiren bu fikir akımlarının hedeflediği elbette Türkiye'nin geri kalmışlıktan kurtarılmasıdır. Genel olarak Batıcılık, Türkçülük ve İslamcılık olarak nitelenen bu entelektüel çabaların esaslı konusunun da siyasal tartışmalar ve sorunlar etrafında belirginleştiğini söylemek gerekir. Osmanlı'dan Cumhuriyete, özellikle Cumhuriyet döneminde ulus-devlet yapılanmasının gelişmesiyle bu çabaların da Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçtiğini düşünebiliriz. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş ekseni etrafında Türk toplumundaki ana kutuplaşmanın oluşmasında da etkili olmuş bulunan entelektüel çabalar kadar bazı siyasal tartışmaların da devrolduğu açıktır. Bunun en güzel örneği iktidar ile muhalefet arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğine ilişkin tartışmalardır.

Modern devletin kuruluşundan bu yana geçen süreçte iktidar-muhalefet ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerin çoğu kez ideolojik boyutlarda seyrettiğini vurgulayan İlhan Bilici, Türk Siyasal Hayatında Siyasi Fikir Temsilleri başlığı altında yaptığı derlemeyi takdim ederken bu değerlendirmelerde içerilen "ötekileştirici ve ayrımcı üslup"u geride bırakıp tarihi mirası anlamlandırmak için bu mirasa yol açan tarihsel ve toplumsal şartların analiz edilmesi gerektiğini belirtiyor. Tarihsel miras içinde yer alan süreli yayınları ya da bu süreli yayınlar çevresinde öbeklenmiş aydınların siyasi tezlerini irdelemenin tarihsel mirası anlamlandırma yolunda iyi bir başlangıç addedilebileceğini vurgulayan Bilici'nin derlediği kitapta Kemalizmden İslamcılığa, Anadoluculuktan liberalizme, Marksizmden milliyetçiliğe ana siyasi akımların yayın organlarının ayrıntılı değerlendirmeleri yer alıyor.

Siyasi birikim

Sözgelimi Adnan Bilir ve Yunus Usta Kültür ve İdeoloji Serencamında Türk Ocakları başlığını taşıyan makalelerinde Türk milliyetçiliği üzerinde kalıcı etkileri bulunan Türk Ocağı müessesini ele alırken Milli Türk Talebe Birliği'nin siyasal kimlik inşasındaki rolünü Mustafa Burak Çelebi tartışıyor. Cumhuriyet'in bir toplumsal dönüşüm kurumu olarak görülen Halkevleri'ni Fevzi Çakmak ile Asil Kaya makalelerinde ele alırken Marksizm'in gölgesinde sol Kemalist bir yayın organı olarak temayüz etmiş Kadro dergisine de Murat Yıldız eğiliyor. Hareket, Hür Fikirler, Serdengeçti, Forum ve Diriliş dergileri de incelenen dergilerden bazıları.

Derleme bu boyutlarıyla Türkiye'deki siyasal düşüncelerin ayrıntılı irdelenmesine giden yolda önemli bir başlangıç noktası olarak siyasi akımlar üzerinde etkili olmuş bazı kurum ve dergilerin ele alınışını sağlıyor. Modernleşen Türkiye'deki siyasi düşünce mirasını ele alan derlemenin Cumhuriyet'in 100. yılına ithaf edilmesi de bugünkü siyasal düşüncelerin tarihsel ve toplumsal kökenlerini anlama bakımından bu tarihi mirasın ne kadar önemli olduğunu göstermeye yetiyor.

26 akademisyen ve araştırmacının makalelerini içeren derleme böylelikle günümüz Türkiye'sinde hakim olan belli başlı siyasi ve toplumsal fikirlerin serencamını bir arada görme imkanı tanıyor. Bu fikirlerin oluşumunda etkili olan siyasal, sosyokültürel ve iktisadi saikleri de çözümleyen yanlarıyla makaleler, söz konusu siyasal fikirlerin sadece kökenlerini değil, kurucu kadrolarını ve siyasi bağlamda oynadıkları rolleri de ihata ediyor.

Kitap bu bakımdan Cumhuriyet dönemindeki 100 yıllık siyasi birikimin oluşumundaki etkileri inkâr edilemeyecek, sağ ve sol gruplar eksenindeki siyasi yayınlar ve ideolojik örgütleri akademik bakımdan ele alıyor. Siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi, uluslararası ilişkiler, gazetecilik gibi farklı disiplinlerin söz dağarını kullanan makalelerin böylelikle sözünü ettiğimiz mirası kavrama noktasında farklı bakış açılarına imkân sağladığını görebiliriz. Bunu yaparken Türkiye'deki siyasi birikimin değerlendirilmesi nokta-i nazarından sosyal bilimcilerin önemli sorumlulukları bulunduğunu da hatırlatıyor derleme.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder