9 Şubat 2017 Perşembe

Sosyal Bilimler: Modern Toplumu Anlama Kılavuzu

Sosyal bilimlerin ortaya çıkışıyla modern toplumların oluşumu arasında görülen paralellik nasıl yorumlanmalı? Sosyal bilimler modern toplumların kendilerine yönelik bilişsel kapasitelerine ve kendi üzerlerine düşünme yeteneklerine nasıl bir katkıda bulunuyor? Bu katkının modern toplumsal yapıları etkileme biçim ve tarzında ne tür sorunlarla karşılaşılıyor? Yıldırım Bayezid Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, Modern Bilinç ve Mahremiyet adıyla kitaplaştırdığı doktora tezinde modern bilginin oluşum sürecinin nasıl bir bilinç doğurduğunu araştırarak bu bilincin toplumsal yapılar üzerindeki etkilerini tartışıyor. Bir inanç formuna rahatça bürünebilen bir bilginin insan hayatında nasıl değişimler doğuracağına, toplumsal yapının belirlediği iddia edilen bir bilgi bedeninin başka bir toplumsal alanı kendine konu edinmesindeki paradoksu irdelemek ve bilgi sosyolojisinde hakim olan iki eğilim haricinde bir üçüncü yolun olabilirliğini tartışmak Bağlı’nın kitabının en önemli amaçları arasında.
Aristo’dan beri teoria ve historia olarak ikiye ayrılmış bilginin, modern bilimin “yöntem” keşfiyle birlikte “modern bilgi”ye nasıl dönüştüğünü kitabının ilk bölümlerinde tartışan Bağlı, bilme tarzlarından birini oluşturan ‘modern bilgi’nin gelişim sürecinde hep toplum eksenli bir seyir izlemesine rağmen yer yer toplumun sahip olduğu değer bağlamını da ihmal ettiğini ileri sürüyor. Bağlı’ya göre ihmal edilenler arasında ‘mahremiyet’ ve ‘özel alanlar’ da yer alıyor. Modern bilginin ne tür aşamalardan geçerek bir bilinç oluşturduğunu, bu modern bilincin insan hayatında belirleyici olan ve temelde bilgiye konu olamayacak değerler ve sistemler üzerinde ne tür etkiler oluşturduğunu tartışan Bağlı bu tepkilerin toplumsal sonuçlarını da ortaya koymaya uğraşıyor.
Kutsallık halesi yitiriliyor mu?
Modern toplumlarda bilginin bireylerin davranış ve düşünüşlerini değiştirip onları hem kendilerine hem de bireyin dışında olan ama bireyin doğasında içkin değerlere yabancılaştırmadığını söyleyen Bağlı, değerlerin bilgiye konu edilmesiyle birlikte haiz oldukları kutsallık halesini de irdeliyor. Bağlı ulaştığı sonucu şöyle özetliyor: Bilginin elde ediliş tarzı ve metodolojisi ile ele aldığı nesne arasındaki ilişkide ilki ikincisini ‘çok az da olsa’ değiştirebilir pekala. Bu değişimin boyutu ve etkisi ise ele alınan konu ve bilgi sistemini kabul edenlerin anlayışıyla yakından ilişkilidir. Aydınlanma, modernleşme ve küreselleşme gibi süreçlerde bilginin oynadığı öncü roller, kültürel ve ahlaki atmosferdeki değişimlerin de en önemli müsebbibi arasındadır. Bu ise modernleşme yolunda çaba sarf eden toplumların asla sarf-ı nazar edemeyeceği bir husustur. Aristo, Marx, Dilthey, Gadamer,Saussure, Freud, Foucault gibi isimler kadar sanat, din ve mahremiyet alanlarını da tartışması esnasında ziyaret eden Bağlı’nın kitabı “bilgi sosyolojisi” disiplini bakımından dikkate değer bir çaba olarak okunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder