15 Şubat 2014 Cumartesi

Batı metafiziğinin post-modern kapanışı

Batı metafiziğinin postmodern kapanışının belki de yegane yorumcusu addedebileceğimiz Derrida’nın düşüncesinin temel güzergâhlarını anlamak için iyi bir başlangıç Hahn’ın kitabı. 


Jacques Derrida, 20. yüzyılın son yarısında ve 21. yüzyıla geçiş süresindeki felsefi araştırmaların gidişatında başat roller oynamış, karmaşık ve önemli bir figürdür. Özellikle felsefe tarihini, bu yapıyı teşkil eden önemli felsefe metinlerini ve çağdaşı diğer filozofları okuma ve yorumlama sorunlarına dair geliştirdiği metinsel stratejilerle çağdaş felsefenin kavrayış gücüne büyük bir katkı sunmuş bir filozoftur.
Onun Platon, Rousseau, Nietzsche, Husserl, Heidegger, Freud okumaları kadar önemli sayılması gerekli polemik ve tartışmaları da değerlidir. Derrida’nın Levinas, Foucault, Gadamer, Searle, Lacan eleştirileri halen güncelliğini korur.
Stephen Hahn kitabında, indirgeyici olmayı amaçlamaktan çok Derrida’nın “postmodern” düşüncenin genellikle ne için adlandırıldığı ile ilgilenen okuyucularına yönelik yazılarının bazı belli başlı “odaklanma noktalarını” sunmayı amaçlıyor. Hahn’ın sunumuna göre, Derrida’nın yazılarında, parçalar konuyu yalnızca en dolaysız şekilde sunmakla kalmaz, aynı zamanda diğer en uzak şekilde tasvir edilmiş ve seslendirilmiş anlamlarını da gösterir. Derrida’nın söyleşileri neredeyse her zaman bir tür kararsızlıkla biter ve yeniden açılmanın sözünü verir. Aslında bu tutum Derrida’nın felsefi açıdan düşüncelerinin merkezi figürü haline getirilebilecek “differancé” kavramıyla da içli dışlıdır. “Differancé”, bir anlamlandırma dizgesindeki her unsurun anlamının bir diğer unsura gitmekle kazanılacağı gerçeğinden hareketle anlamın hep ertelenmiş olduğu vukufunu dile getirmek üzere Derrida’nın kavrama yüklediği ek tedaileri de taşır.
Jacques Derrida’nın yazılarında Kıta Felsefesinin iki önemli filozofu olan Edmund Husserl ve Martin Heidegger ile ilk kez bağlantı kurulan noktalarda bulunmaktadır: Örneğin, “Batı Metafiziği” bunlardan biridir. Ayrıca Derrida’nın “metafizik” olarak adlandırabileceğimiz tasarı ve kuramları kapsayan modern felsefeye karşı bakış açısından yola çıkarak, Anglo-Amerikan ilişkilerini tartışmaya açması (“mantıksal pozitivizm” ve “günlük dil” felsefesi olarak adlandırılan akımlarla ve yararcılığın bazı çeşitlerine)onun bariz bir karşı duruşa sahip olduğunu da göstermektedir.
Batı metafiziğinin postmodern kapanışının belki de yegane kalıcı filozofu/yorumcusu olarak addedebileceğimiz (diğer tüm önemli çağdaş filozoflar doğrudan bu sorunla yüzleşmekten yan çizmenin figürleri olarak değerlendirilebilirler. Yani onlar bir devrin kapandığının farkında olmaksızın o devrin söyleminin içinde, o söylemi bizim için anlaşılır kılan çalışmalarını sürdürürler) Jacques Derrida’nın düşüncelerinin yöneldiği temel güzergâhları anlamak için iyi bir başlangıç Hahn’ın kitabı.
Derrida Üzerine, Stephen Hahn, Çev. Hazal İnaltekin, Sentez, 2014
STAR-AÇIK GÖRÜŞ
http://haber.stargazete.com/acikgorus/bati-metafiziginin-postmodern-kapanisi/haber-843807

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder