20 Eylül 2015 Pazar

NASIL BİR KÜLTÜR BAKANI İSTİYORUZ?


AK Parti'nin geride bıraktığı 13 yıllık iktidarı boyunca tamamen başarısız demesek de pek etkili olamadığı, taşları yerinden oynatamadığı alanların başında saymıştık kültürel sahadaki yönetimini. AK Parti hükümetleri deyince elbette Kültür bakanlarını da sözkonusu etmiştik. Sorun belki de buydu. Kişilere bağımlı, kişilerin arzu, istek ve yönetim hırslarıyla belirlenecek kültürel politikaların sonuçsuzluğu...
O yüzden 7 Haziran seçimlerinde yenilenecek parlamentoyla birlikte epey değişikliğe uğraması beklenen kabinede kimin kültür bakanı olacağını sormanın kültürel politikalara ilişkin köklü bir yenilenme arzusunun akıbetine etkisi pek olmayacak. Daha doğrusu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gelecek ismin kişiliğinden çok niteliği ve üreteceği kültürel politikalar daha önde ve önemli sayılacak nazarımızca.
Yeri gelmişken hemen bir noktayı aydınlatalım. Kültür ve turizmin birbirinden ayrılması gerektiğini ileri süren savların birçok haklı noktası olsa da yerindelik bakımından bu önerilerin Türkiye şartlarında istenen sonuçları vermeyeceğini ifade etmeliyiz.  Kültürün artık endüstrileştiği bir çağda,kültürel faaliyetlerin de handiyse kapitalist ilişkiler çerçevesinde sunumlanabilir metalara dönüştüğünü biliyoruz. Kapitalist ilişkiler ağında yaygınlaşan turizm sektörünün bu açıdan en çok yağmaladığı alanlardan biri de kültür.
Belki de turizmi sadece doğaya indirgemenin ya da onunla sınırlı tutmanın imkansızlaştığı bir kertede tarih, inanç ve kültür turizminin de ne kadar sınırlandırılmak istenirse istensin, ne kadar bu turistik faaliyetlerden uzak durulmaya çalışılırsa çalışılsın, oluşan talepler bakımından kültürden sorumlu birimler eliyle yürütülmesinde fayda olacağı muhakkaktır. Diğer hallerde turist rehberlerinin yetiştirilmesinden tarihi mekanların gezdirilmesine kadar birçok konuda istenmedik sonuçların doğabileceği unutulmamalıdır. Dini mekanları turistlere gezdirenlerin gerekli bilgilerden yoksun olması dolayısıyla ziyaretçilere akla hayale sığmayacak denli yanlış ve çoğu kez garazkarane malumatlar verdiklerine çok şahit olmuşuzdur.
Öyleyse "kim kültür bakanı olmalı?" sorusundan çok "nasıl bir kültür bakanı?" sorusunun yeğlenmesi gerektiği açıktır. TRT gibi bir kurumda çekilen Yedi Güzel Adam, Diriliş-Ertuğrul gibi dizilerin halkta gördüğü karşılık ve ürettiği tarih bilgisi ve bilincini göz önünde tutarsak kültürel alanda geride kalan 13 yılda en önemli eksikliklerden biri de ortaya çıkmış olur. Sinema, edebiyat, müzik, tiyatro vb. alanlarda bugüne kadar AK Parti iktidarları kendimize ait anlatılara hayat verememiş; bakanlığa bağlı il kültür müdürlükleri, ayrıca AK Partili belediyeler yönettikleri şehrin kültürel çevreleriyle sıkı ilişkiler kuramamıştır. En azından AK Partili büyükşehirlerin her birinde bir şehir tiyatrosu kurulması gereklidir. Devlet tiyatrolarının Necip Fazıl Kısakürek başta olmak üzere  muhafazakar yazarların eserlerine uyguladığı sessiz ambargo sona ermelidir. Nuri Pakdil'in eseri ancak 13. yılda sahnelenmeye başlamışsa sorun henüz keşfedilmiş anlamına gelir. Bu noktada tekiden sormak gereklidir: Devlet tiyatrolarının repertuarında Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil gibi isimlere ait kaç eser bulunmaktadır?
Öz değerlerimize değgin kitapları yayınlayan yayınevlerinin geride kalan 13 yılda uğradıkları kan kaybı da telafi edilmelidir. Buna uygun politikalar üretecek kadrolar bakanlıkta görevlendirilmelidir. İstanbul'daki kültürel faaliyet zenginliğine karşın Anadolu'daki çoraklık göze batmaktadır. Öteden beri, bu çoraklık sürmektedir. AK Parti iktidarında buna da bir çözüm üretilememiştir. Son dönemlerde faaliyete geçirilen gençlik oluşumlarının ortaya koyduğu, ürettiği herhangi bir katma değerin olmayışı ise başkaca bir meseledir. Bu konuda da  bakanlığın harekete geçmesi, söz konusu oluşumlarda bir araya gelen gençlerin kültürel donanımlarını artıracak; başarılı edebiyatçı, yönetmen, tiyatrocu, müzisyen yetiştirilmesi noktasında bu oluşumlara yardımcı olup ufuk verecek politikaları üretmesi gerekmektedir. (Cafcaf)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder