11 Eylül 2018 Salı

Hakikat "asi" değil, asildir!

Hayatı nasıl yaşadığımız kadar önemlidir hayata bakış tarzlarımız.
Sık sık birçok kişinin hakikati temsil ettiklerini iddia etiklerine şahit oluruz sözgelimi. Bunları narsist kişilikler olarak değerlendirmek güç değildir elbette. Bu kişilerin ifade ettikleri fikirlerin yanlışlığı gösterilince yaşadıkları kaybın neticesinin "melankolik" bir etkisinin olması da kaçınılmazdır.
Bütün varlık iddialarını temsil ettiklerini iddia ettikleri "doğrular" etrafında dile getirenler, bu doğruların yanlış olduğu kendilerine gösterilince böylesi bir ruh çöküşü yaşamaları elbette nadirattan değildir.
Melankolik narsist ruh hallerinin saldırgan tabiatlı kişiliklere dönüşmesi de kolaydır. Melankoli zaten sürekli "kayıp"ın asli müsebbibini içeride aramaya yöneltir kişiyi. Kişi kaybettiği nesneden dolayı kendi benliğinin bir parçasını suçlar sürekli. Melankolik kişilerin intihara meyilli olmalarının bir sebebi de budur.
Kişiler gibi kültürlerin ve toplumların da mizacı vardır. Melankolik mizaçlı kültür ve toplumlarda "ihanet" kelimesi sık sık kullanılır bu yüzden. O toplum ve kültürlerde kayıpların sorumlusu bu hainler olarak işaret edilir, yani aynı toplum ve kültüre ait başka bir parça. Kültürün ve toplumun öz yıkıma eğilimli oluşu korkutucu elbette. Melankoli, bu toplumların bütün benlik ideallerinin içini boşaltır, onlarda oluşturduğu "cılk yara" bütün kimlik ve kişiliği tamtakır hale dönüştürür.
Melankolik kültür ve toplumlara nazaran kayıplarla farklı türden baş etmeyi öğrenmiş kültür ve toplumlardan da bahsetmek mümkün. Bu toplumlara "yas" toplumu diyoruz. Kaybının matemini tutabilen kişiyi değerli kılıyoruz. Matem çünkü kişiyi olduğu kadar kültürü ve toplumu da değiştirip dönüştürebilen bir etkiye sahiptir. Bu dönüşüm elbette illa ki iyiye doğru olmak zorunda değil, ancak "yas tutma" tutumunun "melankolikleşmekten" çok daha sağlıklı bir hali yansıttığına hiç kuşku yoktur.
Hakikat, asi değil, asildir! Hakikat, bu yüzden bağlılarını hep kederli bir asaletin halesinde diri tutar. Ne izin verilenden daha şen ve şakrak olmalarına yol açacak denli gevşek ruhlulardır onlar, ne de yeise yenilecek kadar bedbin, düşkün bir ruha sahiptirler. Hakikat bağlılarına, o yüzden hayat zindan olarak görünmez asla.
Son olarak: Biz ancak hakikate intisap ve iltica edebiliriz. Birbirimize ancak Hakk'ı ve sabrı tavsiye edicilerdeniz çünkü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder