30 Mart 2016 Çarşamba

Postdemokrasi ne zaman?

Çağdaş dünyada demokratik yönetimlerin sıkıntıları nasıl ele alınabilir? Ekonomik krizler ile demokrasilerin sorunlarını birlikte düşünebilir miyiz? Gelişmiş, postendüstriyel ülkelerde ‘siyaset ötesi’ toplumlar oluştuğu varsayılırken, geri kalmış ülkelerde, özellikle Ortadoğu’da bir türlü sona ermeyen iç savaş ve siyasal çatışmalar bize neyi işaret ediyor?
20. yüzyılda İkinci Büyük Savaş’ın ardından dünyada yaygınlaşan kitle demokrasilerinin yaşadığı krizin sebeplerine dair bir analiz girişimi Colin Crouch’un kitabı. Crouch kitle demokrasilerinin hemen her zaman belli partileri seçen temel seçmen gruplarının olduğu ve en önemli sorunların bu demokrasi platformunda çözülebildiği bir atmosferde işlevli olduğunu belirterek günümüz şartlarında bu iki şartın da ortadan kalkmak üzere olduğunu ileri sürüyor. Öncelikle seçmenler açısından partiler arasında sahici farkları bulmak giderek zorlaşıyor ve ayrıca küreselleşme süreçleriyle birlikte ortaya çıkan sorunların çözümünde kitle demokrasilerinin temel platformu olarak görülebilecek milli platform önemini yitiriyor.
Vatandaş değil müşteri
Crouch’a göre kitle demokrasilerinin ortaya çıkmasını sağlayan sosyal zümreler, gelişmiş, post-endüstriyel ülkelerde temsil ettikleri anlamları yitirdi. Bu ülkelerdeki partiler, fark gözetmeksizin bütün potansiyel seçmenleri temsil etmeye çalışıyor. İdeolojik ve sınıfsal çıkarlarla ilgili farklılıklar böylelikle asgari bir seviyeye indirgenerek seçim propagandaları, partilerinin daha becerikli ve kişisel özellikleri diğerlerinden daha tercih edilesi parti kadrolarının rekabetine dönüşüyor. Böyle bir ortamda seçim kampanyalarının satış reklamlarına benzediği, siyasetçilerin seçmenleri, ‘vatandaş’ değil ‘müşteri’ gibi algıladığı da düşünülebilir. Özellikle ABD örneğini ön plana çıkaran Crouch’un tespit ettiği modele göre siyasetçiler toplumdan ayrışarak sadece birbirini kayıran bir zümreye dönüşüyor. Siyasetçilerle yakın ilişki kuranlar da onlar gibi halktan uzak yaşamayı sürdüren büyük firma temsilcileri. Siyasetçilerin bu firmalara bağılılığının da iki sebebi var: İlkin siyasi başarı için büyük firmaların ekonomik yatırımlarına ihtiyaç var, ikinci olarak partilere kaynağı bu firmalar aktarıyor.
Politize olmuş büyük firmaların ve STK’ların, politikanın görevini üstlenerek, milli/ulusal postdemokrasinin ve eksikliği hissedilen global demokrasinin sorunlarını çözebileceğine inanmayan Crouch bu politikaların demokratik olmadığının altını çiziyor. Ona göre “Eğer bir gün, gelişmekte olan ülkelerde NGO’ların, sorunları, hükümetlerle değil de firmalarla konuşmaları gerektiğine karar verirsek, işte o zaman postdemokraside ‘yaşadığımızı’ anlayacağız!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder