22 Mart 2016 Salı

Sivil (ve şiddetsiz) itaatsizlik

Dünya siyaset sahnesinde 2000’li yıllarla birlikte şiddet içermeyen direniş hareketleriyle daha fazla karşılaşmaya başladık. Mısır’daki Tahrir Meydanı’ndan New York’taki Occupy’a kadar dünyanın dört bir yanında şiddetsiz direnişler ortaya çıkıyor. 20. yüzyıl içerdiği iki büyük savaş ve şiddetli çatışmalarla dolu olsa da Gandi ve Martin Luther King’in dile getirdiği “sivil itaatsizlikler”in de yüzyılıdır.
20. yüzyılda siyasal şiddet ve şiddetsizlik konuları özellikle sosyolojik planda epey verimli tartışmalara da konu olmuştur, ancak felsefi tefekkür “şiddet” konusuna gösterdiği ilginin bir benzerini “şiddetsizlik” için göstermemiştir. Bu kısmen, “siyasal şiddetsizlik” fenomenlerinin toplumsal planda daha fazla ilgi çekici görünmesinden kaynaklanıyorsa diğer yandan felsefi düşüncenin kendi köklerinden de kaynaklanır. Yeni bir felsefenin, hemen her zaman eski felsefi düşüncelerle “kıyasıya” ve “kanlı” hesaplaşmalardan doğduğunu biliriz. Siyasi şiddetsizlik fenomenini felsefi bakımdan ele alma girişiminin olmayışı şimdiye kadar “fikirler savaşı” olarak kurgulanmış felsefede “şiddetsizlik” konusunun pek düşünülmeyişinden neşet eder esasen.
George Sorel, Walter Benjamin, Hannah Arendt, Emmanuel Levinas, Jacques Derrida gibi şiddetin modern ya da postmodern eleştirmeni birçok filozofu bulunsa da bir alternatif olarak siyasal şiddetsizlik felsefi dille yeterince soruşturulmamıştır.
Felsefi dille sorgu eksik
Çeşitli şiddetsiz direniş kampanyalarına katılmış ve postyapısalcı anarşizmin teorik gelişimine katkıda bulunan eserleriyle bildiğiniz felsefeci Todd May, kendine has ve ilgi uyandıran siyasal şiddetsizlik fenomenini tarihi ve güncel örneklerden faydalanarak inceliyor. Felsefi tefekkürün “politik şiddetsizlik” konusunda çok az konuştuğunu belirten May, kitabında bu eksikliği telafi etmeye çalışıyor. Şiddetsizlik kavramını ve şiddetsizliğin hedeflerini irdeleyen May, şiddetsizliğin ahlaki jui-jutsu’dan şiddetsiz zor kullanmaya kadar değişik dinamiklerini ele alıyor. Şiddetsiz faaliyeti, özellikle de haysiyet ve eşitlik varsayımına saygıyı ön plana çıkaran değerleri araştıran May, günümüzde şiddetsizliğin rolüne yakından bakıyor.  Todd May, siyasal şiddetsizliğin tanımından mücadeleyi şiddetsiz kılan unsurların ne olduğuna, şiddetsizlik siyasetlerinin barındırdığı değerlerden şiddetsiz direnişin “pasif direniş”ten farklarına kadar birçok konuyu ele alarak bir nevi şiddetsizliğin siyasal ontolojisi ve etiğini ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder