15 Şubat 2016 Pazartesi

İslâm düşüncesinin tarihsel tecrübesi

İslam düşüncesi dendiğinde genelde Kuşeyri’nin ünlü epistemik tasnifine başvurulur. Buna göre bilgi sistemleri üç tarzda şekillenir: Beyan, Burhan, İrfan. Muhammed Cabiri, Kuşeyri’nin bu tasnifini detaylandırırken Beyan bilgi sisteminin İslam havzasında gelişmiş tek orijinal sistem olduğunu belirtir. Diğer bilgi sistemleri elbette kimi önemli farklılıklarla başka kültür havzalarında da görülür. Cabiri’nin özetlemesiyle, Beyan bilginin nakille (nass) olacağı temeline dayanır ve aracı dildir. Burhan bilgi sistemi, bilginin akılla (logos) elde edileceğini söyleyen sistemdir ve aracı mantıktır. İrfan ise, bilginin sezgiyle (gnos) alınacağını söyleyen sistemdir ve aracı ‘kalp’tir.
Beyan adı altında fıkıh, tefsir, hadis gibi dini ilimleri direkt zikredebiliriz.
Burhani bilgi sisteminde ise kelam ve felsefe ön planda yer alır. Gerçi kelam bazı yönleriyle burhani olmaktan çok beyani, başka bazı yönleriyle ise felsefi addedilebilir. Ancak bir disiplin olarak kelami yaklaşımların eklektik olmayan bir tarzda kendi düşünme ve sorgulama nesnelerini kurduklarını da ileri sürebiliriz. İrfani, gnos’a dayalı bilgi sistemleri içinde tasavvuf önemli bir yer tutar.
Analitik bir değerlendirme
İslam düşüncesi ve felsefesi tarihine ilişkin büyük ölçüde “irfani” bakış açılarını kayıran bir yaklaşımdır bu tasnif elbette. Ancak bu tasnifin anlaşılır bir düşünce tarihi yazımı için sade bir örüntü sağladığına da hiç kuşku yok.
Bu tür bir teorik zeminden çok İslâm düşüncesinin tarihsel tecrübesine odaklanan Siyasetten İrfana İslâm Düşüncesi Tarihi, İslâm düşünce tarihindeki belli başlı düşünce anlayışlarının, felsefî ve siyasal açılımlarını, insan, siyaset, nübüvvet, felsefe ve tasavvuf gibi meselelere yaklaşımlarını esas alarak, analitik bir değerlendirmesini hedefliyor.
Bayram Ali Çetinkaya, kitabında İslâm düşüncesinin felsefi köklerini ve gelişimini kolay anlaşılır bir dille, kapsamlı şekilde ele alıyor; İslâm düşünce tarihini geniş tarihsel ve kültürel bağlamları içinde değerlendiriyor. Her bölümün bağımsız bir kitap kimliği de taşıdığı eserinde Çetinkaya, felsefî ve fikrî yönelimler, tartışmalar, farklı söylemler, üzerinde odaklaşılan izlekler, ayrıca bunların fikrî kaynakları, dönemler ve farklılaşmalar boyunca etkisini yakından hissettiren kurucu zihniyet kalıplarını mercek altına alıyor.
Siyasetten İrfana, oldukça uzun bir zaman diliminde yaşanan farklı tartışmaları ve bu tartışmaların aktığı farklı mecraları bir araya getirirken, felsefî dünyamızın zenginlik ve farklılıklarının bir dökümünü sunuyor. Bununla beraber, felsefî düşünceye etki etmiş filozoflar, âlimler, münzevi hakîmler, akleden gönüller ve dervişler etrafında İslâm düşüncesini şekillendiren tartışmaların ve yorumların karşılaştırmalı bir muhasebesini yapıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder