Kentin
ortasında,
O büyük sabahın
başladığını hissedersen
Ya durmadan güle
itiraz et
Ya çıkar
esvaplarını düpedüz soyun
I
Oturup
oğlumla söyleşir dertleşirim
Oturup
kızımla söyleşir dertleşirim
Eğer
olsaydı bir oğlum
Bir
kızım olsaydı ya da
Yağmur
yağar
Ben
şemsiye taşımam
Olsaydı
bir oğlum
Bir
kızım olsaydı ya da
Ve
benimle söyleşenlerin dilinden
Oğlumun
dilinden kızımın dilinden
Dökülürse
bir gün kelimeler ve kader
Yağmur
yağar sağolsun tanrı ve melekler
Ben
yine de -bakın, ne kadar üzgünüm-
Şemsiye
taşımam
Alnımda
o gün bir dağ
Yanımda
o gün bir dağ
Sırtımda
o gün bir dağ
Ellerimde
gözümde dilimde
Kelimelerimde
kaderimde o gün bir dağ
Yağmur
yağar yağsın
Israr
etmeyin
Şemsiye
O
meçhul kelime
O
evde kalsın
II.
Bir
cümle buldum sonunda bir ünlem
Benimle
evlenir misin sonunda bir ünlem
Aniden
kanayan bir yara niçin kapanmaz hiç
Aniden
ağaran bir gök mutluluk getirmez neden
Bir
cümle buldum kelimesiz ve kadersiz
Bir
cümle saç tellerinden ince ve kızıl
Bir
cümle gülüşünden daha özgür
Aniden
herşeyin sonunda biten bir ünlem
Benim
için biraz farklı bir ünlem
Benim
için de dersin diyebilirsin
Benim
için ŞÜPHESİZ EVET
Şu
üstümüzde mavi görünen gök
Şu
altımızda yağız duran toprak
İkisi
arasında aniden de artık ne diyeceksen
BENİMLE
LÜTFEN BENİMLE EVLEN
Gece
bir melektir gündüz bir melek
Yağmurla
inen yağmurla inerek
Yağmurla
çekilirim o gün
Tenime
terime terlen gömleğime
Düğmesi
kopuk
Düğmesi
hiç dikilmemiş gömleğime
Sinen
o gün kaderimdir korkum durur
Omuz
silkerek ürkek durur
ANSIZIN
BENİMLE O GÜN
İğneler
iplikler
Avizeler
aplikler
Avaz
avaza o gün
Ayaklarım
yalan söylemez
Dudaklarım
yalan söylemez
Alnım
yalan söylemez o gün
Şiir
bile haddini bilir şüphesiz evet
Seçer
bir bir kelimelerini kaderini o gün
Her
şey o gün açık
Her
şey o gün şüphesiz göze görünür
BENİMLE
LÜTFEN BENİMLE EVLEN
III.
Hepimiz
üzgünüz
Bu
demek ki hepimiz için bir şiir yazılacak
Bu
hepimize üzgün isimler sıfatlar fiiller
Edatlar
bağlaçlar demek ki dertli şiirler
Söyleşen
şiirler yazılacak
BENİMLE
LÜTFEN BENİMLE EVLEN
Bölük
pörçük üzgün
Demek
yazılacak üstümüze üzgün
Ne
kadar üzgün geçiyor günler
Bu
günler caddelerde sokaklarda
Savaşlarda
barışlarda
Törenlerde
Uzun
boylu ve sıska törenlerde
Yağmur
yağar şemsiye taşımam törenlerde
Bayrak
taşırım flama fular taşırım fanilama dek ıslanır
BENİMLE
LÜTFEN O GÜN ŞÜPHESİZ BENİMLE EVET
DE
DERSİN DİYEBİLİRSİN DEMEN ŞÜPHESİZ DEMEN KADER
Oturup
söyleşiriz başka ne olsun
Demek
üzgün demek hepimiz başka ne olsun
Oğullarımız
bir kızlarımız bir olur olsun
Canlarımız
bir mallarımız bir olur olsun
Oturup
söyleşiriz başka ne olsun
Oğlumuz
olsun kızımız olsun
IV.
Hep
konuştuk konuştuk
O
kahrolası sözler
Hepsinin
sonunda bir ünlem
Yaktı
da dilimizi dudağımızı
Bir
bardak çay içemedik ağız tadıyla
(Gül
likörü mü kalsın
Çünkü
mü'miniz
İçemeyiz
değil içmeyiz)
Hem
üzgünüz aramayın telefonlarımız kapalı
Bize
günahları bize sevapları bize mutluluk ve azapları
Biz
şehirliyiz unutun bize kırları
Bize
havalar hepten kapalı
Bize
iyiler kötüler bize savaşlar zaferler
Bize
toprağın altından üstünden
Bize
el sallayan
Bize
işmar eden göz kırpan ÇİÇEK ISMARLAYAN
Kız
Lear kız liar kız değil mi bu kız hergiz her ayar
BEHEY
BU KAHROLASI SÖZLER!
Oysa
bize ne çay bahçelerinden pancar tarlalarından
Bize
büyük borçlarından büyük tacirlerin
Bize
açılmış yaralardan
Bize
kurumaz bizden akan kan
Bize
köy çerçilerinin bize sığır simsarlarının
Bize
köçeklerin koçakların kaçakların
Bize
zanilerin bize hırsızların bize katillerin
Bize
gidenlerin gelenlerin
Bize
dutlardan selvilerden söğütlerden
Bize
ne çeklerden senetlerden
Bize
iri bir kuşku ipiri bir zan
Bize
mühlet veren bize aman
Bize
ırmakların bize gürültülü bize sessiz vakitlerin
Bize
inançların sahte bize şahitliklerin yalan
Bize
gülen gözlerin bize buruşan yüzlerin
Bize
oturup söyleşen dertleşen
Bize
bir melek sağımızdan
Bize
bir melek solumuzdan
Bize
karanlık bir gece önümüzden
Bize
bulutsuz bir gün ardımızdan
BİZE
EZEL EBED DÜN-Ü GÜN
EGERÇİN
HER İŞ KEMTER OLUSAR
GÖZÜN
GÖRÜRKEN YARAĞUN EYLEYUGÖR
ÇÜN
SERTESER BÜYÜK HESAP O GÜN
V.
EY
KULMAŞ KARINCALAR
İnanmıyorum!
Öfkem
inanmıyor size!
Kelimelerim
ve kaderim inanmıyor!
Daha
kaç çocuk kaç anne
Kaç
umut kaç korku
(Kaç
televizyon buzdolabı kaç çamaşır makinası
Oturma
takımları kalkma yatma aldatma)
Kaç
sokak kaç kent kaç taksitle alışveriş daha
Kaç
tansık kaç kartvizit ŞU APLİK KAÇ YENİ LİRA?
Kaç
ölmek kaç dirilmek vaadi
Ah
her şey yolunda ah pazarlık tamam,
Kaç
ev size kaç dükkan kaç han hamam
Lafın
gelişi her şey canım
Lafın
gelişi La Fontaine
Ağustos
böcekleri karıncalar
Ah
lütfen yani karıncalar
Aldanmaz
lafın gelişiyle
GELİŞİMİ
KUTLARKEN KULMAŞ KARINCALAR!
Nar
tatlıları kıyık turtalar reçeller kaynatılmış
Şerbetler
şuruplar
Şu
berrak akan su oysa ŞERABEN TAHURA
Laf
gelmesin değil mi saçınıza sakalınıza
Saçınız
sakalınız taranmış
Giyiminize
kuşamınıza PAPYON TAKMIŞ
Oğlunuza
kızınıza
Çiçeklerinize
bakın onları hep sulayın
Kitaplarınızı
açıp okuyun evet hepsini kasvetle
Sigaranızdan
bir nefes ama mekruhtur AMENNA,
Ama
yani lütfen artık ona da karışmayın
Olacak
kusur o kadar hem kızda hem kadıda
ÖLÜR
İSE KO Kİ ÖLSÜN N'OLUSAR
BEHEY
GÜVEY VEYL YANİ SANA VEYL
YEDİĞİN
İÇTİĞİN ZEHİR OLUSAR
İŞBU
TENİN TERTİBİ OD-U YEL GÖRESEN BİR DE ÖZÜNÜ
ÖZRÜNÜ
NEREDE SUDA TOPRAKTA MISAN
YÜZÜN
KARA KEMTER BÜYÜK HESAP O GÜN
İRONİ
DERSEN DE DİYEBİLİRSİN HİÇ ŞÜPHESİZ
BENİM
İÇİN BİRAZ FARKLI BİRAZ EĞLE UZAN
EGERÇİN
DERSEN HAKİKAT SERTESER CİLVEDİR
VI.
Bir
şeyler deyip sürekli bir şeyler deneyip birlikte
Bir
şeyler dediğiniz sürekli denediğiniz ölümden başka nedir
Ölüm
başka nedir sürekli bir şeyleri demekten denemekten birlikte
Bir
adam nasıl durur sözgelimi aşkla inatla öptün ya
Ölçtün
kabaran öfkemi erkekliğimi dimdik durdum aşkla inatla
Ellerin
sıcağı sezmez ellerin aklı körelmiş bütün atların ölü
Bir
bilinmez buhara'nın şiraz'ın atları ölü
Ester
bilirdi gerçi Lut'un o görgüsüz o meraktan taşlaşan karısı da
Bakmayacaksın
dönüp geriye baktın mı taşlaşırsın
Yağmursa
yağar gülse açar gül niye açar hem bize ne
Bize
ne edip'ten cemal'den turgut'tan
Dante'den
gülle danseden angelius'tan ustan bize ne
Bize
atlar ölü derler bir bilinmez buhara'dan şiraz'dan
TOYNAKLARINDAN
SIÇRAYAN KIVILCIMA BAKIN
KADERİN
BAKIN UÇKUN ULCA
O
taşın oradan o yamaçtan aşağılara akışı ırmağın
O
kolonların savruluşu asfalta
O
kurşunun gelip buluşu bir çocuğu tam böğründen
O
kanların dökülüşü kuruyuşu sonra kuruyuşu kuruyuşu
O
inanılmaz o sabırla o gerilen sapan gerileyen sapan
HEP
KONUŞTUK KONUŞTUK O KAHROLASI SÖZLER
ÖFKEMİ
KADERİMİ KELİMELERİMİ ÖLDÜRÜPDÜRÜR
BİR
İNANSAM ÖFKEME KELİMELERİME KADERİME
ÖĞRENECEĞİM
O GÜN SAĞOLSUN TANRI VE MELEKLER
BEHEY
EMREM YUNUS YEĞREK DURAK NEDÜR
Kökler, 8, Ocak-Şubat-Mart-2005
Kökler, 8, Ocak-Şubat-Mart-2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder