2 Kasım 2013 Cumartesi

TEORİDE DERİNLİK VE SÜREKLİLİKTİ

18 yıl boyunca İslamcılığın önemli teorik mecralarından olan tezkire'ye emek verenler şimdi neredeler?


“Üç aylık derleme” lejandıyla Kasım 1991’de yayın hayatına atılmıştı tezkire. Ahmet Çiğdem’in yazdığı, üslubundan belli olan bir giriş yazısı süslüyordu “derleme”nin ilk sayfalarını. Hiçbir cemaat ya da grup(çuk)un içinde yer almaksızın, bu cemaat ve grup(çuk)ların şemsiyesi altına sığınmaksızın, ancak onlara da peşinen karşı olmadıklarını ifade ederek İslami Hareket’in Türkiye’deki en önemli sorunu olarak gördükleri “teorik derinlik ve süreklilik” sorununu “aşma” vaadini veriyor, en azından bu hedefi sağlamaya dönük bir “girişim” olma vazifesini kendi kendine üstlendiğini cümle aleme ilan ediyordu bu yazı.
18 YILLIK DERGİ FOTOKOPİYLE ÇOĞALTILIYOR
TezkireAradan 18 yıl geçmiş. Tezkire’nin bin adet basılan ilk sayısının orijinal halini edinmek güçten öte imkânsız. Konya’daki Beyaz Fotokopi aracılığıyla çoğaltılıp 2 cilt halinde ciltlenen ilk sekiz sayının başlarında da ilk sayının fotokopisinin yer aldığını görüyoruz. Demek ki derlemeyi çıkaran Vadi yayınlarında bile rastlamak mümkün değil artık o sayılara.
1990’larda son derece kurak, kısır bir düşünce dünyasına sahip Türkiye’de solculardan anarşistlere, İslamcılardan siyaset ve sosyal bilimlerle uğraşan mahdut bir çevreye kadar birçok grubun uzaktan uzağa ilgiyle seyrettiği tezkire’nin teorik uğraşı, uzunca bir süredir kesintiye uğramış gibi.
Dergi 2000’li yıllarda iki aylık periyoda geçerek ilginç bir resurrection (diriliş) ve Rönesans (yeniden doğuş) yaşamıştı. İlk dönem dergiye katkıda bulunan entelektüel ekip ile bu dönem dergiye katkıda bulunan ekip arasında da şu üç isim haricinde bir süreklilik yoktu: Ercan Hamzaoğlu (Şen), Yasin Aktay ve Murat Güzel. Dergi adeta kendi yazar ve entelektüellerini kendisi ortaya çıkarmıştı yani.
Ahmet Çiğdem
Ahmet Çiğdem
Derginin ilk yıllarını derleyen ciltlerden toparlayabildiğimiz kadarıyla tezkire’nin ilk kuşak entelektüellerini ve 2. kuşaktan bilebildiğimiz isimleri şimdi farklı yerlerde görmek hem üzücü hem de Türkiye “bağımsız düşünme çabası”nın kaderini örneklemesi bakımından ilgi çekici.
KİM NEREDE NE YAPIYOR?
Buyurun birlikte bakalım kim nerede?
Ahmet Çiğdem (Ahmet Küskün): En son “3 D –Din, Demokrasi ve Darb” isimli kitabı İletişim yayınları arasında çıktı. Yine İletişim yayınlarından çıkan Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce adlı ansiklopedik çalışmanın Muhafazakarlık cildinin editörlüğünü yaptı. Onu öğretim üyesi olduğu Gazi Üniversitesi’nin yanısıra artık hep İletişim yayınlarıyla birlikte düşünmek yanlış mı olur?
Ercan Şen (Hamzaoğlu): Uzunca bir süre Vadi yayınlarının sahipliğini ve genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Bu iş için uzman yardımcısı iken ayrıldığı Aile Araştırma Kurumu’na avdet ederek uzman kadrosunda çalışmayı sürdürüyor.
Süleyman Kalkan (Sahra): Hece dergisinde edebi çalışmalara geri döndü. Onun Türk burjuvazisinin “risk sevmezliği” etrafında geliştirdiği ekonomik analizleri merak etmiyor değiliz. Tabii bir de Ezra Pound’dan yaptığı ama bir türlü gün yüzüne çıkarmak istemediği şiir tercümelerini de.
9405
Erol Göka
Muharrem Toros (Sevil): TRT’de prodüktörlüğü sürdürüyor. Türk modernleşmesi üstüne yazdığı tezi Hece yayınları bastı.
Erol Göka (Deniz Gürsel): Erol Göka son dönemlerde özellikle psikolojik-psikiyatrik tahlillerle Türk toplumunun ruh dünyasına ışık tutan çalışmalarını sürdürüyor. Her zaman velut bir yazardı. Bu yıl da Timaş yayınlarından “Ölme üzerine”si yayınlandı Göka’nın.
Yasin Aktay
Yasin Aktay
Yasin Aktay: Bir başka velut ismi tezkire’nin. Haftada iki kez Yeni Şafak’ta yazı yazıyor, Cuma akşamları Mehtap televizyonunda program yapıyor. “Bu kalp seni unutur mu?” adıyla Show TV’de gösterilen dizinin Mümtazer Türköne’yle birlikte konsept danışmanlığını sürdürüyor.
Murat Güzel:Murat Güzel şu an Konya’da gazeteciliğe sardırmış durumda. Tezkire’nin ilk döneminde düşünce stajını başarıyla tamamlayan Güzel özellikle 2001’den sonra yazdığı ağır teorik yazılarla dikkatleri üstünde toplamıştı. Aynı zamanda bir şair olan Güzel’in ilk şiir kitabı Uzak Koku İz yayıncılıktan çıktı. Aktifkulis.com’la Konya gündemine hızlı bir giriş yapan Güzel’in teorik yazılarını kitaplaştırması bekleniyor.
İKİNCİ KUŞAK ÇALIŞMALARINI SETA’DA SÜRDÜRÜYOR
tezkire’nin 2000’li yıllarda yaşadığı rönesansın üç önemli sacayağı var kanaatimce: Nuh Yılmaz, Cemalettin Haşimi ve Hatem Ete. Bu üç isme Şerif Esendemir, Nigar Bulut-Tuğsuz, Hamza Taşdelen ve Özkan Gözel de katkıda bulununca “iki aylık düşünce, sosyal bilim ve siyaset dergisi” kıvamını ve kıvraklığını yakalamış, İslamcı maarifin bilgi birikimini artırıcı bir rol üstlenmişti dergi.
Murat Güzel
Murat Güzel
Nuh Yılmaz, ABD’de ve SETA’nın Washington Direktörü.
Hatem Ete ise Ankara’da SETA’da uzman olarak çalışıyor.
Cemalettin Haşimi ise geride bıraktığımız Salı günü Başbakanlık Müşaviri oldu. Haşimi’nin William Connolly’den yaptığı doktora tezini önümüzdeki Ocak ayında sıkıca savunup o unvanı kazanmasını bekliyoruz. SETA’da Türkiye-AB ilişkiler hakkına mühim raporlar da yazmış Haşimi.
Nuh Yılmaz
Nuh Yılmaz
TEZKİRE’DEKİ DİĞER ÖNEMLİ İSİMLER
Buraya kadar saydığım isimler haricinde Alev Erkilet Başer, Ahmet Demirhan, Abdullah Topçuoğlu, Ömer Çelik, Şefik Deniz, Bülent Çakaloz, Mustafa Şahin, Nuray Mert, Hüsrev Keskin (zannımca A. Çiğdem’in başka bir müstearı!), Mehmet Hakan T., Cemalettin Sancar, S. Sayyid, Tahsin Eren (bu da öyle!), Alparslan Açıkgenç, İlhami Güler, Ömer Özsoy vb. birçok isim de tezkire’de yazılarıyla gördüklerimiz arasında. Derginin iki aylık döneminde yaptığı söyleşiler de büyük ilgiyle okunmuştu.
Hatem Ete
Hatem Ete
Şimdilerde kör topal 44. sayıya ulaşan derginin “eski güzel günler” nostaljisinden sıyrılıp “gelecek tahayyüllerimizi zenginleştirici” misyonunu yeniden edinmesi en büyük dileğimiz…

Yusuf Uzak, tezkire’yi okudu, araştırdı, buldu, konuştu ve hatırlattı.
Dunyabizim.com, 03 Aralık 2009 Perşembe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder