18 Kasım 2013 Pazartesi

KİM BU YENİ ORYANTALİSTLER?

İtalyan filozof Gianni Vattimo, Nietzsche ve Heidegger gibi filozofların ‘Tanrı’nın ölümü, metafiziğin sonu’, Lyotard’ın ‘meta-anlatıların sonu’ gibi söylemleri ile Avrupamerkezciliğin sona erişinin eşzamanlılığına dikkatimizi çeker Richard Rorty’yle geliştirdiği diyalog metinlerinde. Lyotard’ın ilan ettiği şekliyle postmodernizm yine de Vattimo’ya göre, Nietzsche ve Heidegger gibi filozofların Hıristiyan bir gelenek içinden konuştuklarını gözden kaçırır. Vattimo, Hıristiyanlığın doğuşuyla birlikte metafiziğin bitme noktasına geldiğini belirten Dilthey’in düşüncelere dikkat çekerek, Lyotard’ın meta-anlatıların sonunu ilan ediş şeklinde ‘tek bir meta-anlatı olarak Avrupailik’in içinden konuşmasına kulak kesilmemizi önerir gibidir handiyse.
Postmodernizmin moderniteye yönelttiği eleştiriler her ne kadar Türkiye’deki bazı düşünce çevrelerine belli bir dönem bir coşku yaşatmış olsa da, bu coşku geçtikten ve meseleye daha sarih, daha sorgulayıcı bir perspektiften baktıkça, postmodern durumu “düşünümsel modernlik” olarak niteleyen Giddens, Beck gibi sosyologlarla birlikte, bu eleştirellikte Batı-harici toplumlara (bilhassa Müslüman toplumla ve İslam’a) ayrılan ‘yer’leri sorgulamak önem kazanıyor.
Edebi postmodernizmlerden felsefi postmodernizmlere, politikadan coğrafyaya çok farklı alanlarda gelişen modernim eleştirilerinin bir yerde moderniteden devraldıklarına ilişkin bir sorgulama hattı da geliştirmek gerekiyor, özellikle bu konuda.
Türkçe’de daha önce Derrida ile Ibn Arabi’yi birlikte okuyan kitabıyla tanıdığımız Ian Almond, postmodern olarak adlandırdığı metinlerde; Avrupa'dan ve Müslüman coğrafyadan çıkmış Batılı yazarların metinlerinde İslam temsillerini sorguluyor. Kitabın amaçlarından birinin de Batı modernitesi eleştirilerinde İslam’a ayrılan yerleri tespit edip incelemek ve İslam’la modernite eleştirisi arasındaki ilişki üzerine süregelen bu tartışmaya katkıda bulunmak olduğunu belirten Almond postmodernizmin modernitede oldukça hakim olan Oryantalist/emperyalist pek çok mecazı nasıl daha incelikli bir yolla miras aldığını göstermeye çalışıyor. Bir dizi evrensel gerçekliğin aşamalı olarak ortaya çıkmasından çok, birtakım kültürel olasılık olarak modernite tasarısına ilişkin postmodern bir yeniden tanımlama, Almond’a göre, Avrupaî terimlerle ifade edildiğinde hâlâ Avrupaî bir hareket olarak kalır. 'Avrupaî oyun', Avrupa merkezli modernitenin eleştirisiyle bitmedi, sadece ikinci bir aşamaya geçti.

Avrupaî oyunun unsurlarından en önemlisinin İslam’ın oryantalist temsilleri olduğunu gösteren Almond, moderniteden postmoderniteye devam edegelen oryantalist klişelerdeki incelme ve rafineleşmeyi gösteriyor kitabında. (Yeni Oryantalistler, Ian Almond, çev. Bahar Çetiner, Talha Can İşsevenler, Pinhan, 2013)
Star-Açık Görüş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder