28 Eylül 2013 Cumartesi

Başarılı diplomasinin yolu kamu diplomasisinden geçer

AK Parti iktidarıyla birlikte kabuk değiştiren Türk dış politikasının iç ve dış siyasal uzamları birbirine eklemleyerek ürettiği yeni politik vizyon küreselleşen dünyada 11 Eylül saldırısı sonrası güvenlik eksenli politikaların etkinlik kazandığı uluslar arası sistemdeki boşlukların yerinde ve zamanında hissedilerek, ilke ve değerlere öncelik tanıyan üslubuyla büyük başarı kazandı. Bugünlerde sıkca eleştirilip çöktüğü iddia edilen “sıfır sorun politikası”nın iç-dış politikanın aynı uzamda ele alınmasına imkan tanıyan boyutları bu başarının örneği. Türkiye’nin siyasal sisteminde “düşman komşu ülkeler” söylemi üzerinden kendini üreten vesayetçi anlayışın geriletilmesinde komşu ülkelerle Türkiye’nin arasındaki ilişkileri “normalleştiren” bu stratejinin etkisi göz ardı edilmemeli.
Türk dış politikasının kazandığı başarıların başka bir sebebi dünyadaki ve uluslar arası sistemdeki değişim ve dönüşümleri sırf katı politik aktörler yani devlet ve organizasyonlar üzerinden düşünmemesi; bu ilk gruba nazaran daha gevşek, daha karmaşık ve kendiliğindenciliğe daha yatkın olmaları hasebiyle politik süreçlerdeki etkisi daha uzun vadede hissedilen kamuoylarına hitap edebilecek ilke kavram ve değerleri üretebilme becerisi.
Türkiye için yeni bir kavram olsa da “kamu diplomasisi” bu tür ilkelerin, kavramların ve değerlerin muhatap kamuoylarına aktarılabilmesi için sistematize edilmiş temel bir çer- çeve. Türk kamu diplomasisinin işe öncelikle Türkiye kamuoyundan başlamasını da hem toplumda artan dış politika ve diplomasiye yönelik ilginin tatmin edilmesi, hem de bizzat Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslar arası sistemde durduğu yerin, savunduğu değer ve ilkelerin bir gereği. Hedefleri ve amaçlarına kendi kamuoyunu ikna edememiş, kendi halkının rızasını kazanamamış bir kamu diplomasisinin muhatap ülke kamuoyları üzerinde etkili olacağını düşünmek abesle iştigal olacaktır. Bazı işaretleri Sudan, Arakan, Filistin, Endonezya gibi ülkelere Türk halkının gösterdiği duyarlılıkta görüldüğü gibi uzun vadede Türk dış politikasının özgül yolunu en iyi yansıtan kurumsal ve kavramsal enstrümanın Türk kamu diplomasisi olacağını düşünüyoruz.
Bir eksikliğe binaen
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Gaye Aslı Sancar’ın “Uluslararası Halkla İlişkiler Yöntemi Olarak Kamu Diplomasisi: Türkiye İçin Bir Model Önerisi” başlıklı doktora tezi, kitap olarak yayınlandı. Beta Yayınlarından çıkan kitap Türkiye’de kamu diplomasisi alanında yayınlanan ilk kitaplardan biri. Dr. Sancar, bu çalışmaya başlarken, kamu diplomasisi alanında iletişim çalışmalarının eksikliğini fark ederek yola çıktığını vurgulayarak, konunun iletişim boyutunun eksikliği çıkış noktamı oluşturdu, diyor. Kitap, bu alandaki araştırmalara referans olma amacını taşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder