AK Parti iktidarıyla birlikte kabuk değiştiren Türk dış politikasının
iç ve dış siyasal uzamları birbirine eklemleyerek ürettiği yeni politik
vizyon küreselleşen dünyada 11 Eylül saldırısı sonrası güvenlik eksenli
politikaların etkinlik kazandığı uluslar arası sistemdeki boşlukların
yerinde ve zamanında hissedilerek, ilke ve değerlere öncelik tanıyan
üslubuyla büyük başarı kazandı. Bugünlerde sıkca eleştirilip çöktüğü
iddia edilen “sıfır sorun politikası”nın iç-dış politikanın aynı uzamda
ele alınmasına imkan tanıyan boyutları bu başarının örneği. Türkiye’nin
siyasal sisteminde “düşman komşu ülkeler” söylemi üzerinden kendini
üreten vesayetçi anlayışın geriletilmesinde komşu ülkelerle Türkiye’nin
arasındaki ilişkileri “normalleştiren” bu stratejinin etkisi göz ardı
edilmemeli.
Türk dış politikasının kazandığı başarıların başka
bir sebebi dünyadaki ve uluslar arası sistemdeki değişim ve dönüşümleri
sırf katı politik aktörler yani devlet ve organizasyonlar üzerinden
düşünmemesi; bu ilk gruba nazaran daha gevşek, daha karmaşık ve
kendiliğindenciliğe daha yatkın olmaları hasebiyle politik süreçlerdeki
etkisi daha uzun vadede hissedilen kamuoylarına hitap edebilecek ilke
kavram ve değerleri üretebilme becerisi.
Türkiye için yeni bir
kavram olsa da “kamu diplomasisi” bu tür ilkelerin, kavramların ve
değerlerin muhatap kamuoylarına aktarılabilmesi için sistematize edilmiş
temel bir çer- çeve. Türk kamu diplomasisinin işe öncelikle Türkiye
kamuoyundan başlamasını da hem toplumda artan dış politika ve
diplomasiye yönelik ilginin tatmin edilmesi, hem de bizzat Türkiye
Cumhuriyeti’nin uluslar arası sistemde durduğu yerin, savunduğu değer ve
ilkelerin bir gereği. Hedefleri ve amaçlarına kendi kamuoyunu ikna
edememiş, kendi halkının rızasını kazanamamış bir kamu diplomasisinin
muhatap ülke kamuoyları üzerinde etkili olacağını düşünmek abesle
iştigal olacaktır. Bazı işaretleri Sudan, Arakan, Filistin, Endonezya
gibi ülkelere Türk halkının gösterdiği duyarlılıkta görüldüğü gibi uzun
vadede Türk dış politikasının özgül yolunu en iyi yansıtan kurumsal ve
kavramsal enstrümanın Türk kamu diplomasisi olacağını düşünüyoruz.
Bir eksikliğe binaen
Galatasaray
Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Gaye Aslı
Sancar’ın “Uluslararası Halkla İlişkiler Yöntemi Olarak Kamu
Diplomasisi: Türkiye İçin Bir Model Önerisi” başlıklı doktora tezi,
kitap olarak yayınlandı. Beta Yayınlarından çıkan kitap Türkiye’de kamu
diplomasisi alanında yayınlanan ilk kitaplardan biri. Dr. Sancar, bu
çalışmaya başlarken, kamu diplomasisi alanında iletişim çalışmalarının
eksikliğini fark ederek yola çıktığını vurgulayarak, konunun iletişim
boyutunun eksikliği çıkış noktamı oluşturdu, diyor. Kitap, bu alandaki
araştırmalara referans olma amacını taşıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder