19 Eylül 2013 Perşembe

İslam ve modernleşmenin panaroması

İslam ve modernleşme, din ve modernleşme konusunun son derece girift ve çapraşık, içinden çıkılmaz, “mesele içinde mesele” sayılabilecek devasa bir örgü yumağına dönüştüğünü kabul etmek gerekli. Modernleşmeyi sadece İslam dini ve kültürü düzeyinde ele almanın yanıltıcılığı bir yana, modernleşme dendiğinde zihinlerimizde oluşan imgenin Batıcı/Avrupacı değerler silsilesini yansıtması, Avrupa’nın Avrupalılaşması, Batı’nın Batılılaşması ile Avrupa dışı, Batı dışı sayılan kültür ve medeniyetlerin modernleşmesi arasında kendiliğinden bir diakronik ayrımın gözetilmesinin fikri ve siyasi anlamı da tartışmaya açıktır. Yirminci yüzyıl boyunca sayısız veçheden araştırmaya konu edilen İslam’ın modernleşmesi meselesi sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok farklı bakış açılarıyla ele alınmış, incelenmiştir. Bedri Gencer, aynı konuyu  “Hıristiyanlaştırmadan medenileştirmeye Batılı kozmopolis projesinin sekülerleşmesinin modern Batı/Doğu karşılaşmasını nasıl etkilediği” merkezî sorusundan hareketle ele alıyor. Gencer’in eseri, İslam’da modernleşmeyi ilk kez Batı ile Doğu’nun bu büyük karşılaşması bakımından ele alıyor. Eser, Batı ile İslam düşüncesi, geleneksel ile modern İslam düşüncesi ve Osmanlı ile diğer İslam düşüncesi arasında mukayeseli ve kuşatıcı, sosyolojik bir perspektiften sosyal ile düşünsel değişim arasındaki etkileşim bakımından on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla İslam dünyasının modernleşmesi sürecini derinlemesine inceliyor.
Çalışmada on dokuzuncu asır İslam dünyasında modernleşmeye karşı alınan bütün tavırlar, modern İslam incelemeleri için bir analiz çerçevesi oluşturmak üzere kategorileştiriliriliyor.
İslam’ın Türk ve Arap yorumu
İslam düşüncesindeki paradigmatik değişimin derecesini göstermek için de Osmanlı ve Mısır İslam düşüncesinin temsilcileri olarak alınan Namık Kemal ve Muhammed Abduh örneklerinde “gelenekselcilik/modernizm” olarak iki ana tipe dönüştürülerek karşılaştırılıyor. Eser, böylece bugün İslam dünyasının yaşadığı müzmin problemlerin kaynağına inmeye ve bu problemleri aşmak için çağımızda genelde İslam, özelde Türk İslam düşüncesinin taşıdığı potansiyeli ortaya koymaya çalışıyor. Sömürge-sonrası paradigmalara meydan okuyan tek örnek olarak Osmanlı’nın kendine özgü, dinamik İslam yorumunu Arap İslam yorumuyla mukayese yoluyla ortaya koyan eser, modern İslam incelemelerine yepyeni bir boyut getiriyor. Bedri Gencer, tüm yönleriyle modern İslam dünyasındaki değişim sürecinin zengin bir panoramasını sunarken sağlam bir muhakeme ve akıcı bir dille problematik durum ve fikirlere doyurucu açıklamalar getiriyor. Esere, ayrıca Şerif Mardin de bir sunuş yazısıyla katkıda bulunmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder