28 Eylül 2013 Cumartesi

Medreseden İlahiyat Fakültesine din öğretimi...

Bein, kitabında Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk döneminde ilmiye sınıfı içindeki entelektüel tartışmaları ve siyasi hareketleri inceliyor.
Tanzimat’tan bu yana Türk modernleşmesinin fikri, siyasi, toplumsal ve ekonomik art alanına ve bu alanlardaki tartışmaların seyrine ilişkin birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların büyük bir bölümü eğitimin modernleştirilmesi yolunda yapılanlara büyük bir önem vermiş ve medreselere karşı modern eğitim sistemlerinin doğması ile toplumsal modernleşme arasında doğrudan bir orantı kurmaya bile yönelmişlerdir.

Bu tartışmaların ihmal ettiği önemli konuların başında ise dini eğitimin Osmanlı devletinden günümüze kadar değişimi, dini eğitimin “ıslah”ı konusu gelmektedir. Dini bilginin üretimi ve yeniden üretimi konusunun dindarlıkları ve din ile devlet arasındaki ilişkileri sorunsallaştırma tarzlarında da köklü farklılıklar oluşturması muhtemeldir. Bu yüzden, Türk modernleşmesinin dini köklerine ilişkin bir tartışmanın dini eğitimin “ıslah”ı ya da medreselerin dönüşümü (Osmanlı’da 20. Yüzyıl başında ortaya atılan “Islah-ı Medaris” projesi) konusunu ıskalamaması gerektiği aşikar.

Osmanlı medresesinden Cumhuriyet’in İmam Hatip liseleri ve İlahiyat Fakülteleri tecrübesine kadar takip edilebilecek entelektüel tartışma ve siyasi hareketler aslında modernleşme sürecinde dini bilginin üretim süreçlerinin de nasıl bir dönüşüme tabi olduğunu gösteriyor.

Osmanlı ilmiye sınıfı içinde medreselerin modernizasyonu konusunda yaşanan ikiye bölünmenin ardından Fevziye Medreseleri ya da “Islah-ı Medaris” projesine destek veren ulema ile Cumhuriyet’in İmam Hatip Liseleri’ne verilen toplumsal desteğin tarihsel aktörlerinin aynı kökten geldiğini görmek şaşırtıcı gelmiyor.

Cumhuriyetin din politikası

Amit Bein, kitabında Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında ve Türkiye Cumhuriyet’inin ilk döneminde ilmiye sınıfı içindeki entelektüel tartışmaları ve siyasi hareketleri inceliyor. Bir birine rakip vizyonların dini eğitimde yapılacak reformlar ve medreselerin modernizasyonu tartışmalarını nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. 

Müslüman aydınların laik Cumhuriyet’in dinle ilgili politikalarına karşı sergiledikleri tepkileri ve değişen tutumlarını inceleyerek, din ile devlet arasındaki ilişkide yaşanan değişimlerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. İlmiye sınıfı içindeki bölünmeyi ortaya çıkararak, ulemanın, bugün Türkiye’de hâlâ canlı olan köklü mirasına ışık tutuyor. Amit Bein Clemson Üniversitesi’nde öğretim üyesi.

STAR-AÇIK GÖRÜŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder