18 Eylül 2013 Çarşamba

AVRUPA MİTİ BUHARLAŞIYOR

Georges Corm, “Sıradan bir coğrafi kavram olan Batı, zamanla tüm dünya görüşlerini etkileyen bir güce nasıl dönüştü?” sorusuna cevap ararken ‘Avrupa miti’nin de çözümlemesini yapıyor.
Son otuz yılda modernlik-postmodernlik, kolonyalizm-postkolonyalizm tartışmalarıyla birlikte Avrupamerkezcilik de tartışılır bir konu oldu. Oryantalizm-Oksidentalizm tartışmalarının da eklemlendiği bu sorunlar setinde en az diğer kavram ve coğrafya olan Doğu kadar anlaşılmaz kalan bir kavram ve coğrafya olarak düşünülebilir Batı ve tabii ki Avrupa.
Batı’nın kültürel insicamı
Avrupa Birliği tartışmaları ile birlikte Avrupa’nın politik-kültürel sınırlarının nereden başladığı, nereleri kapsadığı, nereleri dışladığı; Avrupa’nın kendi içinde bir bütün mü olduğu, yoksa birbirinden farklı ve bazen karşıt parçalardan mı oluştuğu; Avrupa adıyla bütünleştirilen politik-kültürel insicamın altında yatan fay hatları kırılganlıklar, güçlü ve zayıf yanlar... bütün bunlar elbette son dönem tartışmalarının bir şekilde değindiği hususlar arasında yer aldı. Bu tartışmalarda üzerinde durulan ya da gözden kaçırılan noktalar kadar bu tartışmaların yürütülüyor olmasının ne ifade ettiği de yeterince sorgulanmadı. Fikri planda son iki yüz yılı Avrupailik, Batılılaşma, modernleşme tartışmalarıyla geçmiş Türkiye’de tasavvurlarımızda yandaş ya da karşıt olduğumuz Avrupa fikirlerini tartışmanın iyi bir fırsatı olarak duruyor Georges Corm’un Avrupa ve Batı Miti adlı kitabı.
“Sıradan bir coğrafi kavram olan Batı, zamanla tüm dünya görüşlerini etkileyen bir güce nasıl dönüştü? Yunan ve Roma dönemlerinden itibaren tek bir bütün halinde yaşanmış gibi gösterilen Avrupa tarihi aslında kaç farklı koldan ilerledi?” gibi sorulara cevap ararken sözünü ettiği mitin de çözümlenmesine katkıda bulunuyor. Avrupa, Ortaçağ’dan itibaren diğer uygarlıklarla kurulan yoğun ilişkiler sayesinde bilimsel devrimi, Aydınlanma’yı ve Endüstri Devrimi’ni yaşarken, bugünkü iktidarına doğru adım atmaya başlamıştı. Yaşanan değişimlere karşı Almanya’dan gelen Aydınlanma karşıtı romantik tepki Rusya’ya sıçrayarak kültürel ve politik gerilimler yarattı. Din, 19. yüzyılın ateşli tartışmalarının da merkezindeydi. Tüm ideolojileri etkisi altına alan antisemitizm, kültürel ve toplumsal marazların ortaya dökülmesine ve neticede Yahudilerin Nazilerce katline yol açacaktı...
Mozart’tan Hitler’e Avrupa...
Bu olgular ağını ele alan Georges Corm, Avrupa’nın bu karanlık yüzden ibaret olmadığını da hatırlatıyor:  Yaşlı kıtanın tarihinde, sanatın, özellikle müziğin ulaştığı nokta; insana ilişkin her gerçeğe duyulan sonsuz merak; gerçekleştirilememiş olsa da, daima düşlenen evrensel ahlak gibi pek çok değer de yer alıyor. ‘Batılılar’a yönelik önyargıların dayanaklarını araştıran bu kitap,  Avrupa’nın tarihine ilişkin şu temel soruyu soruyor: Mozart’tan Hitler’e uzanan yolda neler oldu? Tarihi yeniden okurken bugün dünyayı sarsan çatışmaları daha açık biçimde görebilmemizi sağlayan bu ilginç araştırma, Avrupa tarihinin saklanan yönlerini sergilerken eksik bırakılan bağlantıları işaret ediyor, ‘kurgulanmış’ olanların ise ‘büyüsünü bozuyor’. 
STAR-AÇIK GÖRÜŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder