9 Ekim 2013 Çarşamba

‘Laik cumhuriyetin resmi filozofu’

Yazı ve düşünce hayatına felsefi yazılarla başlayan ve fakat “toplumsal sorun”un çözüme kavuşturulması için topluma ilişkin bilimsel kesinlikte bilgi sunma tutkusuyla sosyolojiye yönelen Émile Durkheim, Fransız sosyoloji ekolünün kurucusu olarak tarihe geçmiştir. Ona göre toplumsal hayata dair bilgi birikiminin kökleri olgulara uzanmalıdır, sosyoloji alanındaki araştırmacılar, dikkat çeken ancak deneysel gerçekliğe sağlam bir şekilde bağlanmayan genel kanılardan uzak durmalıdır. 
Fransa’da kimilerince “Laik Cumhuriyetin resmi filozofu”, kimilerince de “Pozitivist Comte’un dogmatik halefi” addedilen Durkheim’ın sadece Fransız sosyoloji geleneğinin oluşumuna değil, Türk sosyolojisinin de biçimlenişine Ziya Gökalp dolayısıyla büyük katkısı olduğu söylenebilir. Ziya Gökalp’in Türk düşüncesine tanıttığı Durkheim, öyle bir statüye yükselmiştir ki, Türk sosyolojisini kastre eden baba figürü olduğu bile söylenebilir. Ziya Gökalp’in sunumu aracılığıyla Türk sosyolojisini kuruluş aşamalarında derinden etkilemiş Durkheim’ın özellikle 1980’lerden itibaren Türkiye’de yaşadığı entelektüel itibar kaybına ise Türk aydınlarının düşünmeyi pek sevmeyen tutumlarının sebep olduğunu zikretmeli. 
Çünkü Fransa’da da zaman zaman gözde, zaman zaman da itibardan düşmüş olarak değerlendirilen Durkheim’ın entelektüel mirasının bu tür değerlendirmeleri hep boşa çıkaran nitelikleriyle en gözden düştüğü anda bile yeniden dirilmeyi başaran bir içeriği olduğu vurgulanmalı. Durkheimcı sosyolojinin makabline şamil okumalarını gerçekleştiremeyen, bugünkü sorunlara önceki düşüncelerimizin nasıl uyarlanabileceğini hesaba katmayan bakış açısıyla Türk sosyolojisinin tarihsel-fragmanter görünümü Durkheim özelinde de göze batmaktadır.
Değişimin sancıları
Hemen hemen bütün eserlerinde modern dünya ve şehirleşmeyle birlikte toplumsal bağların zayıflamasının yarattığı krizi çözümlemeyi hedefleyen Durkheim, toplumsal bütünleşmenin temellerine ve işbölümünün artmasıyla beraber açılan yeni perspektiflere odaklanır. Durkheim’ın toplumsal farklılaşmanın önemi, modern bireyciliğin anlamı, sosyalleşmenin temel rolü ve anomi halinin etkileri, kutsalın sosyolojisi üstüne ileri sürdüğü düşünceler gibi temel görüşleri günümüz sosyolojisi için hâlâ verimli bir varsayım kaynağı teşkil ediyor. Durkheim’ın çalışmalarını Birinci Dünya Savaşı öncesinin toplumsal ve siyasal çerçevesinde inceleyen Jacques Coenen-Huther, modernliğe geçiş sancıları çeken bir dünyayı, değişimin etkisini derinden hisseden bir aydının gözünden yansıtıyor. 

Durkheim’i Anlamak, Jacques Coenen-Huther, Çev. Serra Akyüz, İletişim, 2013


Kaynak: ‘Laik cumhuriyetin resmi filozofu’ - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus/laik-cumhuriyetin-resmi-filozofu/haber-771664#ixzz2hGstCjvl

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder