12 Ekim 2013 Cumartesi

Taşra epiği olarak ideolojileri Türkleştirme

Ahmet Çiğdem müzmin kötümser ve muhalif konumunu terk etmeden Türkiye’nin siyasi gündemine damgasını vuran ideolojik çekişmeleri kendine has üslupla değerlendiriyor.
Düşünceleri ve genel tavrı bakımından kötümser bir kişidir Ahmet Çiğdem. Entelektüel çıtayı mümkün olduğunca en üst seviyede tutar. Toplumsal gelişmelere ilişkin yargı ve analizleri bakımından da belki temel fikri yöneliminin oluştuğu dönemin kasveti bakımından son derece kasvetli ve kötümserdir. 1985’lerde yazmaya başlamış bir entelektüel olarak Ahmet Çiğdem’in 1990’lı yıllarda kaleme aldığı makalelerin revize edilmiş bir toplamı Taşra Epiği. iğdem, Taşra Epiği’nde Türkiye’nin siyasi-ideolojik gündemini sürekli meşgul eden liberalizm, sosyalizm ve İslamcılık gibi yaklaşımların Türk modernleşmesi sürecinde sürekli bir ‘Türkleştirme’ temrinine uğradığını ve bu temrinin söz konusu ideolojik ve siyasi yaklaşımların evrensele açılabilme kapasitelerini daraltıp birer “kapanma ideolojisi” haline dönüştürdüğünü iddia ediyor.
‘Türkleştirme’ temrininin böylece liberalizmden muhafazakârlığa, sosyalizmden milliyetçiliğe bütün ideolojik eğilimlerin, kolayca ‘denetlenebilir’ bir araca indirgediğini dile getiren Çiğdem, Türkleştirme ile “yerlileştirme”nin de birbirine karıştırılmamasını söylüyor: “İdeolojileri ‘Türkleştirme’ çabasının, ‘yerlileştirme’ faaliyetiyle karıştırılmaması gerekir - yerlilik, sadece bir durumun, bakışın, tecessüsün adı olabilir, bunlara ilişkin ideolojik bir tutumun değil. Kaldı ki, bir şeyi yerli kılabilmek için, edimin nesnesindeki özgün ögeyi olduğu gibi korumak zorunludur. Burada belirtmemiz gereken, ‘yerlileştirmenin’ bir ‘gelenek ve yerellik savunusu’na dönüşebilme tehlikesidir. Modernizasyon süreci içerisinde belki de en büyük politik ve toplumsal atılımı gerçekleştiren Kemalizmin kendisini ve dolayısıyla toplumu ‘Türkleştirirken’, kapalı bir taşra epiğine dönüşmesi, bu tehlikenin sonuçları hakkında aydınlatıcı bir bilgi sunar.”
Güncellenen İslamcılık tartışması dolayısıyla Çiğdem’in 1990’lardaki şu tespitini de hatırlatmak gerekiyor: “... İslâmcılık da hızla bir Türk ideolojisi olarak evrilmiş, İslâmcılığın siyasal temsilcileri söylemsel itirazlarına rağmen, bu evrilmeyi engelleme yönünde ciddi hiçbir adım atmamışlardır. İslâmcılık, Türkiye’nin tarihsel geriliğinin çıkmazlarına yönelik eleştirel varoluşuyla, bu geriliğin sahiplenilmesiyle sonuçlanan bir kapanmanın ideolojisi olarak varkalmayı seçmiştir.”

Kaynak: Taşra epiği olarak ideolojileri Türkleştirme - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus/tasra-epigi-olarak-ideolojileri-turklestirme/haber-708522#ixzz2hVq4JCaS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder