21 Ekim 2013 Pazartesi

ÖYKÜLERİNİN İZLEĞİ GÜNAHTI

Bu isimler arasında Abdullah Harmancı'yı mutena kılan ilk şey farklılığı. Sanatına olan düşkünlüğü ve sanatının temellerine ilişkin giriştiği fikrî muhasebelerin, en çetrefil konularda bile ona yol gösterecek sağlamlığı…


Bir süredir “Benim Öykücülerim” diyebileceğim yazarları düşünüyorum. Şimdiye kadar okuduğum öykücü ve romancılardan bir liste hazırlamak. Memduh Şevket Esendal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Sabahattin Ali vd. değil aklımdaki listenin konusu. Ya da Stefan Zweig, Heinrich Böll, Guy de Maupassant, Oscar Wilde da değil benim öykücülerim… Lise yıllarında okuduğum Mustafa Kutlu, Rasim Özdenören, Yaşar Kaplan gibi öykücülerin izindekiler kastettiklerim… Fakat kimi zaman onlardan daha genç, onlarla yaşıtsalar bile, öykü yazma geçmişleri daha sonra olan kişiler…Muhteris, Abdullah Harmancı
Cihan Aktaş, Abdullah Harmancı, Ömer Faruk Dönmez, Selçuk Orhan belki de kendim için hazırlamam gereken bu tür bir listenin en başında yer alıyorlar. Cihan Abla ve diğerlerini şimdilik bir yana bırakıp Abdullah’tan önün öykülerinden bahsetmem gerekiyor. Bu neredeyse benim için bir tür farz-ı ayn!
Konya’daki zengin edebî ortam
1993’te Ankara’dan büyük bir yeisle döndüğüm Konya’da karşılaştığım, tanıştığım, konuştuğum değerli insanlardan biri de Abdullah’tı. Yılı yanlış yazdım: Abdullah’la tanıştığım ilk günler 1994’e ait. Dergâh’ta ilk öyküsü yayınlanmış Abdullah’ın. Şimdilerde internet kafelerle dolmuş Koyuncu Pasajı’ndaki Çizgi Kitabevi’nde, sevgili Ömer Abi’nin dükkanında konuşuyoruz. Abdullah’ın dergiden okuduğum o ilk öyküsünde beni etkileyen şey ne? Yeni bir öykücüyü muştulayan o çok katlı, dili taze ve dinç öykü niye bu kadar önemli? Şimdilerde düşündüğüm bu. Sürekli şiir ve öykü tartışmak, konuşmak niye bu kadar önemli?
Abdullah HarmancıErtuğrul Fındık, M. Akif Kuruçay, İdris Aydın, Zemçi Çetinkaya, Mehmet Solak, Murat Kapkıner, Bülent Sönmez, Halil İbrahim Tongur, Beşir İder, Abdullah ve Abdullah’ın abisi Mehmet… 1994’ten 1999’a kadar Konya’daki edebî dergi fırtınasına, furyasına katkıda bulunan diğer isimler…
Öykülerinin izleği günahtı
Bu isimler arasında Abdullah’ı mutena kılan ilk şey farklılığı. Sanatına olan düşkünlüğü ve sanatının temellerine ilişkin giriştiği fikrî muhasebelerin -yüzeye çıkmasa da, yazıya dökülmese de- en çetrefil konularda bile ona yol gösterecek sağlamlığı…
Şimdilik üç öykü kitabı var Abdullah’ın. Bunlara yenilerini ekleyeceğine kuşkum yok. Çerağ, Jurnal, Aşiyan çizgisinde her yazdığı yazıyı ve eleştirel notu büyük bir dikkatle okuduğum, her öyküsünde içimi acıtan o üstü kapalı, zımnî keder…Yerlere Göklere, Abdullah Harmancı
Bu şimdilik andaç bir not Abdullah için. Umarım, onun öyküleri için daha uzun ve oylumlu yazıları yazmayı Allah bana nasip eder. Öyküsünün temel izleği “günah” olan, günahın toplumsal yansımalarını sorgulamak olan Abdullah Harmancı’nın ele aldığı konuları işlemedeki başarısını konuşacak gücü ve vakti de inşallah bulurum. Şimdilik bu bir andaç yazı Abdullah, listenin en başındasın!

Murat Güzel okunacak öykücüler üstüne yazmaya başladı, devamı gelir inşallah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder