9 Ekim 2013 Çarşamba

Vülger materyalizmin Osmanlı şubesi

Karl Marx öncesi vülger materyalizmin geç Osmanlı düşüncesine sirayetinde önemli bir rol oynamış eserlerin başında elbette Louis Büchner’in Baha Tevfik ve Ahmed Nebil’in çevirdiği Madde ve Kuvvet adlı kitabı gelir. Kitaba yazdığı sunuş yazısında M. Şükrü Hanioğlu’nun nitelemesiyle “Felsefesiz bir toplumun felsefe olmayan felsefesinin ilmihali” olan kitap, geç Osmanlı düşüncesinde çok hararetli tartışmaların da üzerinde yürütüldüğü bir metin haline dönüşür. Popüler vülger materyalist eserler içinde en fazla yankı uyandıran, en şiddetli eleştirileri doğuran kitap Osmanlı-İslam kültür dünyasında da ilgi görür, materyalist-pozitivist çevreler kadar, bu çevrelerin karşıtı kişileri de etkiler. Kısa sürede Garpçı aydınların el kitabı, muhafazakâr-İslamcı aydınların ise eleştiri odağına dönüşen kitabın lehinde veya aleyhinde birçok risale yazılır. Beşir Fuad, Abdullah Cevdet, Celal Nuri, Büchner’in eserine olumlu düşünceler serdederek koltuk çıkarken, Ahmed Mithat, Fatma Aliye, İsmail Ferid, Harputizade Hacı Mustafa, Filibeli Ahmed Hilmi, Emin Feyzi, İsmail Fenni gibi isimler ise kitapta dile getirilen düşünceleri sertçe eleştiren eserler kaleme alırlar.
Yerli pozitivistlerin el kitabı
Bu haliyle kitap Osmanlı kültür dünyasında pek çok tartışma uyandıran, modernleşme döneminin yumuşak karnını oluşturan din-bilim ve felsefe, gelenek-modernlik gibi kutupluluklarda ileri sürülmüş düşüncelere bazen lehte bazen aleyhte kaynaklık etmiştir.
Engels’in deyimiyle “cehele ateizmi”ni yaygınlaştırmaya çalışan, Karl Marx’ın en fazla bir vulgarizatör, Lange’nin “felsefeciliğe özenenlerden”, Liebig’in “amatör” olarak gördüğü Büchner’in kitabının Türkçe’de Baha Tevfik’ten Ömer Seyfettin’e dek birçok Osmanlı aydını tarafından “yüksek felsefe” olarak selamlanmasına yol açan algılama tarzına üç temel sebep gösteriyor Hanioğlu: Bu sebeplerden ilki entelektüel çevrelerde din-bilim çatışmasının yaygınlaşması ve hatta bu çatışmanın “tarihin motoru” olarak görülmesidir. Hanioğlu’nun deyişiyle, “Almanya’da her şeyin madde olduğunu söylemek dışında bir tezi olmadığı ileri sürülen vülger materyalizm, Osmanlı dünyasında, bilimin din karşısındaki nihai zaferini sağlayan bir kuram olarak algılanıyordu.” Madde ve Kuvvet’in Osmanlı dünyasındaki başarısının ikinci sırrı ise temsil ettiği kaba materyalizmin Batı’nın gelişiminin de motor gücü ve felsefesi olduğunun varsayılmasıydı. Vülger materyalizmin Osmanlı’da bir yüksek felsefe olarak selamlanmasına ilişkin Hanioğlu’nun gösterdiği üçüncü sebep belki de ilk iki sebepten daha derin bir bakışla, Osmanlı’da Büchner, yeni Kantçılıktan pozitivizme uzanan yelpazedeki düşünce hareketlerinin din karşıtlığı zeminindeki ortak paydasını oluşturuyordu.


Kaynak: Vülger materyalizmin Osmanlı şubesi - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus//acikgorus/vulger-materyalizmin-osmanli-subesi/haber-611837/haber-611837#ixzz2hGPCRIAT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder