Arap
dünyasında 3 yıl önce başlayan halk ayaklanmaları Tunus, Mısır, Yemen
ve Libya’da başarıya ulaşırken Suriye’deki direniş ise yaklaşık iki
yıldır devam ediyor. Bu zaman içinde Suriye halkı hem çok kayıp verdi
hem de önemli bir kısmı mülteci durumuna düştü. 40-50 yıl önce Suriye ve
Irak’ta iktidara gelen Baas diktatörlüğünün günümüze kadar uzanan tek
kalıntısı olan Beşşar Esed’in başında olduğu Suriye rejiminin halk
üzerine kustuğu şiddetin dozajı her gün farklı bir mahiyet sergiliyor.
Uluslararası politika sisteminin ve uluslar arası hukukun zaaflarından
ustaca yararlanan, İngiltere, Rusya ve İran gibi çeşitli ülkeler
açısından maddi ve manevi olarak ayakta tutulmaya çalışılan Esed’in
başında bulunduğu iktidar makinesi anlaşılmadıkça da Suriye direnişinin
asıl nitelikleri ıskalanmaya mahkum hale dönüşüyor.
İHH ve savaş bölgeleri
Suriye halkının direniş sürecini tüm aşamalarında başından beri yakından takip eden İHH Genel Sekreter Yardımcısı Osman Atalay, bu süreçle ilgili değerlendirmelerini de an be an kale almıştı. Atalay’ın samimi ve akıcı üslubu ile yazdığı bu makaleler, kitap ölçeğinde bir araya getirilerek yayınlandı. Farklı tarihlerde ve Suriye direnişinin sürecinin çeşitli aşamalarında yazılmış bu makaleler bir arada ve topluca okunduğunda direnişin hangi kritik aşamaları atlattığı, nerede, hangi sebeple ve nasıl başlanıp bugüne nasıl gelindiğine ilişkin bir fikir sahibi olmak mümkün.
Atalay kitabında İslam dünyasının, genelde Arap devrimleri özellikle Suriye direnişine bakışının çok omurgalı ve yerel unsurların Batı yanlısı diktatörlerden hesap sorma hareketi olarak görmesini eleştiriyor. Sadece İslam dünyasında değil, Türkiye’de de Suriye direnişi konusunda birçok kafanın karışık ve soru işaretleri ile dolu olduğu kitabı okundukça ortaya çıkıyor.
Uluslararası sistemin zaafı
Gerçekte Suriye direnişini anlamak uluslararası sistemin zaaflarının, hatalarının bir eleştirisiyle birlikte yürütülmesi gerekli bir çaba kanaatimizce. Atalay’ın İslam dünyasında olan bitenleri, Suriye direniş sürecini, Türkiyeli muhafazakâr ve sol laik kesimlerin bakış açılarını ve Batı’nın yaklaşımı ile nasıl paralellik ve tezatlar içerisine düştüklerini gözlemleyerek yazdığı makalelerde aktarılan birçok gözlem, analiz ve veri bu açıdan paha biçilmez bir hazine görünümü arz ediyor.
Suriye Direnişi, Osman Atalay, Yarın, 2013
İHH ve savaş bölgeleri
Suriye halkının direniş sürecini tüm aşamalarında başından beri yakından takip eden İHH Genel Sekreter Yardımcısı Osman Atalay, bu süreçle ilgili değerlendirmelerini de an be an kale almıştı. Atalay’ın samimi ve akıcı üslubu ile yazdığı bu makaleler, kitap ölçeğinde bir araya getirilerek yayınlandı. Farklı tarihlerde ve Suriye direnişinin sürecinin çeşitli aşamalarında yazılmış bu makaleler bir arada ve topluca okunduğunda direnişin hangi kritik aşamaları atlattığı, nerede, hangi sebeple ve nasıl başlanıp bugüne nasıl gelindiğine ilişkin bir fikir sahibi olmak mümkün.
Atalay kitabında İslam dünyasının, genelde Arap devrimleri özellikle Suriye direnişine bakışının çok omurgalı ve yerel unsurların Batı yanlısı diktatörlerden hesap sorma hareketi olarak görmesini eleştiriyor. Sadece İslam dünyasında değil, Türkiye’de de Suriye direnişi konusunda birçok kafanın karışık ve soru işaretleri ile dolu olduğu kitabı okundukça ortaya çıkıyor.
Uluslararası sistemin zaafı
Gerçekte Suriye direnişini anlamak uluslararası sistemin zaaflarının, hatalarının bir eleştirisiyle birlikte yürütülmesi gerekli bir çaba kanaatimizce. Atalay’ın İslam dünyasında olan bitenleri, Suriye direniş sürecini, Türkiyeli muhafazakâr ve sol laik kesimlerin bakış açılarını ve Batı’nın yaklaşımı ile nasıl paralellik ve tezatlar içerisine düştüklerini gözlemleyerek yazdığı makalelerde aktarılan birçok gözlem, analiz ve veri bu açıdan paha biçilmez bir hazine görünümü arz ediyor.
Suriye Direnişi, Osman Atalay, Yarın, 2013
Kaynak: Uluslararası sisteme rağmen Suriye Direnişi - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus/uluslararasi-sisteme-ragmen-suriye-direnisi/haber-738675#ixzz2i4Cnt678
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder