28 Ekim 2013 Pazartesi

Teknolojinin zaman ve uzam algısına yaptığıdır

Geleneksel hiyerarşileri dağıtan, mesafe engelini ve sınırları aşan iletişim teknolojisinin modern bilincin zaman ve uzam algısında yaptığı dönüşümün hikayesini anlatıyor Kern.
880 ila 1918 yılları arasını kapsayan dönemde dünyada yaşanan teknolojik devrim, zaman ve uzam algılarımızı kökten değiştirdi. Yerel saat ve takvimlerin ortadan kalkışı, ulaşım hızının artmasıyla birlikte mesafelerin kısalması vb. gelişmelere yol açan bu önemli değişim beraberinde iletişim hızında da artışa yol açtı.
Titanic faciasının hâlâ hatırlanmasının birincil sebebi olarak zaman ve uzam deneyiminde bu kısa tarihsel aralıkta yaşanan muazzam dönüşümün etkili olduğunu ileri süren Stephen Kern, jeolojiden edebiyata, felsefeden popüler kültüre birçok farklı alanda bu dönüşümün izlerini sürüyor.
Titanic faciasının tarihte eşi görülmemiş bir şekilde, üstelik “eşzamanlı” olarak tüm dünyada duyulduğunu belirten Kern’e göre telsizler, telgraf operatörleri, gazeteler an be an bu dramdan haberdar olabilmişlerdi. Gemiyi batarken izleyen yüzlerce kazazede tanıklıklarını anlatacak, Titanic’in hikâyesi yine eşzamanlı bir ivmeyle bütün dünyada biliniyor olacaktı. Buharlı gemiler ve enerji kullanımıyla kısalan yolculuk süreleri değildi sadece, aynı zamanda iletişim süreleri de kısalmıştı. Enformasyona anında ulaşmaya dair artan imkânlar zamana ve uzama ilişkin modern bilinçlerde de önemli bir dönüşüme yol açmıştı.
Başta Bergson olmak üzere 20. yüzyılın başlarında en etkili felsefelerin zaman ve “süre”ye dair olması, yine en etkili romanların da James Joyce’un Ulyses’i ile Marcel Proust’un Yitik Zamanın Peşinde adlı eserlerinin olması pek şaşırtıcı gelmiyor bu yüzden.
Kültürel tarih çalışması
Kern fizikte Einstein’ın görecelilik kuramı, felsefede Bergson’un “süre” kavramı, psikiyatride Freud’un bilinç dışı zihinsel süreçleri, sosyolojide Durkheim’ın zaman ve mekânın sosyal göreceliliği yaklaşımı, resimde Picasso’nun kübizmi ve edebiyatta Proust’un yitik zamanı arayışı ile Joyce’un bilinç akışı tekniğine yoğunlaşarak kronolojik bir düzende olmayan bir kültürel tarih çalışmasına imza atıyor bu eserle.
Geleneksel hiyerarşileri dağıtan, mesafe engelini ve sınırları ortadan kaldıran iletişim teknolojisinin modern bilincin zaman ve uzam algısında yaptığı dönüşümün hikayesini yazan Kern’in ulaştığı sonuçlar modern hayatın gündelik üretimi süreçlerine dair de vukuf kazanmamıza el veriyor.
Zaman ve Uzam Kültürü, Stephen Kern, çev. Ali Selman, İletişim, 2013

Kaynak: Teknolojinin zaman ve uzam algısına yaptığıdır - Açık Görüş - Star Gazete http://haber.stargazete.com/acikgorus/teknolojinin-zaman-ve-uzam-algisina-yaptigidir/haber-726228#ixzz2j1kLorB6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder